Yarım kalmış sokak izmaritleri
I
Kangren olmuş gece uykum firarda Aranmakta düş bekçilerince. Yağmura tutsak olmuş Yosun kokulu sokaklar avlusunda Ve ben! Evet ben! Gerçekten bu sefer ben! Takas ettim uykumu bir şişe şaraba Tav ederek gecemi yalnızlığıma. "divitimi batırdım kanlı hokkama güneşin gökyüzünden arakladığı maviliği dillendirmek adına..." II "Buharlaşarak havaya düşer yağmur damlaları Ters düz edilmiş hayatlar misali Bir damla buharlaşma kalmayana dek..." -peki ya sonra!- Buharlaşacak birşey kalmamışsa ortada İçinde ki tutsaklıklardan kurtulmaya çalışan Ölüme yatmış tebessümlerden başka. Yüreğimin kanalizasyon aralarına sıkışmış Somun arası yumuşamış öfkem Başlar yine direnişin sancağını taşımaya Evlerin gözlerinden yayılan katmer kokusuna Annemin göğüslerinden fışkıran süt kokusuna Mavzerlerden kusulan barut kokusuna karışarak -geçer zaman seksek adımlarla, çağ atlaya atlaya- Ve o! Evet o! Gerçekten bu sefer o! Asar kendini gardırobun çatlak askılıklarına... III Pıhtılaşmamış bir şehrin yortusunda Mil çekildikçe üşüyen uzuvlarımıza Hiçbir feryat umar olmaz yaşananlara Hörgücümden çalınan sevdalara Çığlık kumbaramı kıra kıra Geçirilir inatla kayıtlara Anladım gecenin koynunda -yüzümüze çarpanlarmış beni en çok eksilten- Depremden yeni çıkmış yürek zeminine Kuruldukça derme çatma sevdalar Sokulmamak gerekiyor eski hayatlara Uçurum kenarlarında haykırılan sevdalar Yol açmasın diye tahribatı yüksek kıranlara -şu an yoksun... Bilmiyorsun!..- Ve sen! Evet sen! Gerçekten bu sefer sen! Öğrettin bana zamanın bir zehir olduğunu Durmadan seni unutturma(ma)ya çalıştığını... IV Yarım kalmış sokak izmaritleri Afili yalnızlığı seyrettiren matineleri Hüznün kumarbazları hilebazları Karga tüneklerine döndükçe köşeleri Medcezirlerde boğuldu şehir bir ileri(de) kaç geri? Burgaçlarda boğuldu kelimelerim Nilüferlerin sığ yataklarında. Ve biz! Evet biz! Gerçekten bu sefer biz! Anladık şehrin yağızlığını. Affettik Adem’in meyvesini Görmezlikten geldik Havva’nın avretini. Peki ya sen sevgili? Ya sevgili sen peki? Afettin mi şehri izmaritleri güneşi ve "beni"?.. Selçuk ERKİ |