Sensiz Denge
Sensiz Denge
kır atım vardı iki dudağımın ucunda haziran boylu şaşakalmışlıklardım gözün alabildiği yere kadar sarardım dayanaksızlıklarımı alfabeler çürüttüm bozdum tüm kurallarını matematiğin seni tanımasam da devriktim böyle bir yalnızlık işçisi görmemiştir yalnızlık bile yalnızlık olalı çalışkandım ürpermekte yanılmakta azimli hiçbir umutsuzluk yanından bile geçemezdi yarınsızlıklarımın saatler içine kapanık dürüsttüm kendimi aldatamayacak kadar bu yüzden öyle çaresiz...aşksız... ölümleri yedeğime aldım ayrılıkta kalmamak için kuşkulu yalvarsam yakarsam da kâr etmez zamanı geri döndüremezdim bıraktım sönmüş ışıkları konuşmayı sadece senin şuh kollarının akşamındayım sarsak vaz geçmişliklerle sığamam hiçbir toprağa kalemim kalmadı kelimelerim çaresiz gözümü ayırsam saçlarından gökyüzü özlemez uzayı ah...o mükemmellik...beni her yenilmekten kurtaran aşkın... vermediğin öpücükler kadar kısalır ömrüm kaçırdığın sarılmaklar kadar hastalanırım lime lime şiir değil sensizliğimin günlüğünü yazıyorum sana yazıyorum kendime ayırdığım bir parçacık sevgiyi bile çok görererek kendime sana olmalıyım kendimi unutarak ölmek sensizlik varken vefalı olsundu incecik bileklerini düşünerek boğulmalıydım sensizlik incecik bileklerinle sevişemeyişimle boğsundu sensiz aldığım tüm nefesleri bana müstehak her kötülük klasik yok olmalara gebeyim en kepaze gündeliklere ama benim olmayışın tutup kollarımdan öyle bir itiyor ki eşsiz uçurumlara yüreğimi bilindik hiçbir acıya açılmıyor gözlerim hiçbir tanıdık aleve yapışmıyor yüzüm en değişik benzersizlikler benim benzersizliklerim çünkü bu senin benzersizliğin en tatlı cehennemlerin sıratıyla paramparça ederek sana koşuşlarımı Kağan İşçen (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |