sûdesıcak çorba, kalbimin sığ köşelerindeki öksüz çocuklara ve izlediğim sefil filmlere özgü o kokunun sarhoşluğu içerisinde damaklarımda. ellerim sevdiklerime uzak . . . vezinsiz ve kafiyesiz ve’lhasıl sessiz bir şiir daha yazdım kimsenin sezmeyeceği. seni özlüyorum çocuk kuytularında masalların. bundan önce ne efsanelere ne öykülere inandım. rutubet kokulu duvarlarda ve köprü altı çocuklarının kayıp adlarında aradığım kömür gözlü öksüz yavruların ciğerime sinen ter kokusunu özledim. fi’lhakika... mahalli bir gazelin burjuva duyuşlarında gizlendim. lâl ile elif arasında... |