SEMÂ-KÂRSadece duvarları yıkılan inançlar o manevi hazzı unuttular yaşamayı… önce sesler elendi gecenin yorganında alt üst olduk iç içe geçmiş segâhlar nihâvent ayrıcalığı düş aynamızda taksim üstüne taksim yine de ağlıyor parmaklarımızın uçları... kim dinler bizi hikmeti semâdan süzülen sarnıç göklerin ve yerin efendisi konuşurken yaratılmışlıkların deliliyle? yara gönüldedir kalp zifire uğramış bir yumru ise delinir inancın ağarışlarındaki tan ve tam üstümüzde ölür güneş ışıması tasavvur semtindeki abidevi tasavvuf kalır başka bahara! uyandır ruhuna zift oturmuş haddini gölgeler siyahsa maneviyat beyazdır... duy! sesler ilmekli ve tiril aheng bahçelerinde tomurcuklu notalar sulanıyor duvarlara çarpan misk uzuyor da uzuyor ney sokakları ufka… yaratan Rabbinin adıyla oku ayetlerin sofrasına misafirken huzur ve üfle neyzen, ruh mumunu her dem semâzenler dolanırken semâda… Nevzat KONŞER |
yara gönüldedir
kalp zifire uğramış bir yumru ise
delinir inancın ağarışlarındaki tan
ve tam üstümüzde ölür güneş ışıması
tasavvur semtindeki abidevi tasavvuf
kalır başka bahara!
uyandır ruhuna zift oturmuş haddini
gölgeler siyahsa maneviyat beyazdır...
duy! sesler ilmekli ve tiril
aheng bahçelerinde tomurcuklu notalar
sulanıyor duvarlara çarpan misk
uzuyor da uzuyor ney sokakları ufka…
yaratan Rabbinin adıyla oku
ayetlerin sofrasına misafirken huzur
ve üfle neyzen, ruh mumunu her dem
semâzenler dolanırken semâda…