sil gözünün yanlızlıklarını
doğum günlerini hatırlaması gereken kişi olmaktan yoruldum
düşünmesi gereken ama bunu bir türlü beceremeyen... yarım kalan cümlelerin sonuna soru işareti eklersen, cümle tamamlanmıs olmuyor. soğuk bir soru anlamı bozuyor alınması muhtemel güzel cevapların merhametini hala söylemediğim sözleri şifreli hesaplarda saklıyorum söyleyebildiklerimin hükmü yarım yüzyıldan uzun değil.. gereksizlikleri belirlerken sevda sözlerinin önemini kavrayamayan öğretim gorevlileri gibiydik biz verilen ödülleri küçümseyip kazanamadıklarımızın özleminde isyankarlığı teşvik ettik duymak istediklerini söyliyebilecek kadar cesur olamadığım için kaçıyordum kendimden söylediklerimin sorumluluğunu alabilecek kadar büyümedigim için ağlıyordum simdi yakınlarına düşen tanımlanamayan varlığım karasularında cansız bulunan düşüncelerimden anlıyorsun belki de bu yüzden sen ne zaman bana gelsen, ben hep sanki gelişine hazırlıyor gibi buluyordum kendimi. unutmayı aklımdan cıkarıp, birlikte yaşamayı öğrendigimden beri yokluğunla başka şehirlerin kalabalığına ait bir yabancılaşma yaşıyorum belki de unutmak işime gelmediği icin seni bekliyordum durmadan inatla ne kadar çelimsis ve sevimsiz olsamda biliyor olmak gibi bana geleceğini gösterdiklerin hoşuma gidiyor belki de beni aklında sarıp sakladığın her dakikanın var olduğunu bilmek sanki biliyorsun ne zaman dizlerimin üzerinde düşsem gelip tutuyorsun kolumdan sanki biliyorsun çoğu geceler hala sen diye uyuduğum kadının senin ben diye uyuduğun adamın sevglisi olduğunu... biliyorsun sanki uzun yılların ardından sende biraz ben bende biraz sen kalacağının asla sahibine teslim edilemeyeceğini bu sevda parcalarının... |