aynı toprağın teninde uyandı parmaklarımızın yağmuru çocukluğumuzun büyümeyen düşlerine yalanbayramlar giydirdik unuttuk üzerimize göbek bağından bulaşan öksüzlüğü mahçup bakışlarımıza zincirlenmiş merhametler yükledik sildik içimizden açlığa oruç tutan o yaramaz gururu bildiğimiz bütün duaların dilencisi olsak da arınamadık derin girdaplarına kapıldık ihtiyar lekeli ırmakların döküldüğü keşfinde yitirdik rüzgârını kaybetmiş sevinçten mutluluğu köşesine çekilmiş ıslaklığıyla ağlamayı topladık
revaydı gözlerimize belki de hasatsız keder tarlaları köklerimizi kurutan zemheri ayazlarda seslerimizi yitirdik yeşil tuttuk yosun kokulu dalları yuvalansın diye göç kuşları güneşe dokunamayan boynu bükük her başağın sarısına ağladık siyahına gelincikler ekip sevdik bedenimize yapışan yaraları gözlerimizin kuyularında açlık belasına tok maskeler yarattık
kulaklarımıza anlaşılmaz harflerden amin ertesi dualar yaslandı diş bileyip suskunluğa çizgileri kapalı avuçlara köprüler kurduk astarını esmer yüzlerde unutan renkler sağırdı geçmiş zaman ertesi sancılara yazgısı yaralı çocuklar doğurduk sırtımıza göğüs uçlarından yüklenen bedel ağırdı göçebeliğine çıktığımız her sevâba bir günah bulduk hıçkırıklara boğulmuş her mutsuzluk masalımızda bir ölüm yaşandı doğrulmaya kalkışan ayaklarımıza paslı bir prangadan uyutulduk galibi sadece zamandı düşmanı belirsiz bu savaşın yalancennetlere dağılan suretlerimizi soğuk mezarlara sakladık
sevgiye açılan merhamet çadırlarını çoktan kaldırdık başımıza şefkat niyetine uzanan her el yalandı alınlarına sızıp yazgılarımızın kendi yarattığımız ateşlerde susturulduk bizdik cehennemi dünyanın muamma sözlere ezber durup içimizdeki şeytanları çoğalttık bundandır belki de boyumuz kısaldı hikâyelerimiz hep uzun kaldı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Merhamet Çadırları şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Merhamet Çadırları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
senin sayfana her geldiğimde sinemaya gelmiş gibi hisediyorum yine film tadında faik danışman harika yüreği dert görmesin yazdığın gün üç seçkide senin şiirin olmalı
içimizde kopan çığlıklar gibiydi şiir...kopmasına kopan ama kimselerin kulak vermediği ya da sadece kendi hücre duvarlarımıza çarpıp çarpıp duran ve yankısıyla sadece kendimizi sallandıran...yalnız bu şiir çığlığını duyurmuş ve de oldukça güçlü bir ses ve kusursuz uslübuyla...çokşey yazılabilir hatta yazılmalıdır aslında bu şiire yakışır biçimde...satırlar arasından çığlıklarını duyar gibi olduğum sanki yüzlerce tanıdık yüz...yüzlerce aynı kadere boyun eğmiş mutluluk yerine hüzünleri kuşanmış yüzlerce tanıdık ses...öyle geçtim kendimden...öyle kaldım şiirin içinde...
yalnız bilesin ki çıksam da sayfandan, geriye kopan sessiz bir çığlık bir de çocukluğumu hatırlatan masum bakışlar satır aralarından ya sana el sallar ya da göz kırpar...sevgimle...
uzun cümleleri olan ama gayet net anlaşılan içinde saklanan gizli özneleri dahi sezdirebilen bir şiirdi.yürekten söylüyorum...bu şiir nasıl günün şiri olamadı hayret ettim...tebrik ederim...selamlar
kulaklarımıza anlaşılmaz harflerden amin ertesi dualar yaslandı diş bileyip suskunluğa çizgileri kapalı avuçlara köprüler kurduk astarını esmer yüzlerde unutan renkler sağırdı geçmiş zaman ertesi sancılara yazgısı yaralı çocuklar doğurduk sırtımıza göğüs uçlarından yüklenen bedel ağırdı göçebeliğine çıktığımız her sevâba bir günah bulduk hıçkırıklara boğulmuş her mutsuzluk masalımızda bir ölüm yaşandı doğrulmaya kalkışan ayaklarımıza paslı bir prangadan uyutulduk galibi sadece zamandı düşmanı belirsiz bu savaşın yalan cennetlere dağılan suretlerimizi soğuk mezarlara sakladık
bizdik cehennemi dünyanın muamma sözlere ezber durup içimizdeki şeytanları çoğalttık bundandır belki de boyumuz kısaldı hikâyelerimiz hep uzun kaldı
BİR ŞİİR BU KADAR ANLAMLI OLUR HIÇKIRIKLARA BOĞULMUŞ HER MUTSUZLUK MASALIMIZDA BİR ÖLÜM YAŞANDI ODA BURDA YAŞANDI BİZLER UYURSAK BİZİ RAHAT UYUTURLAR HİKAYELERİN SONU KOLAY KOLAY BİZMEZ GÜZEL BİR ÇALIŞMA GÜZEL BİR ŞİİR YÜREKTEN KUTLUYORUM EFENDİM EMEGİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAGLIK SAYGILAR GÖNDERİYORUM KALEMİNİZ DAİM OLSUN BAŞARILAR DİLERİM
sevgiye açılan merhamet çadırlarını çoktan kaldırdık başımıza şefkat niyetine uzanan her el yalandı alınlarına sızıp yazgılarımızın kendi yarattığımız ateşlerde susturulduk bizdik cehennemi dünyanın muamma sözlere ezber durup içimizdeki şeytanları çoğalttık bundandır belki de boyumuz kısaldı hikâyelerimiz hep uzun kaldı
BİZİ BİZE ANLATMAK BU KADAR OLURDU....
İNSANOĞLUNUN HARİTASINA BİR DOKUNUŞ ALEV ALEV AMA DİZELERDE SU SERİNLİĞİ HÜKMÜNNÜ SÜRMÜŞ...
HİKAYELERİMİZ UZUNLUĞUNDA UMUTLARIMIZI ERİTTİRKEN ŞİİRLERİN KÖŞEBAŞLARINDA PUSU DA BELKİLER....
içimdeki kavgaya düştü şiir..tanrının bile inanmadığı dualardı içimdeki merhamet...ağlayan değil,ağlatan olmanın vebali dolanırken boynuma..ben şarkılar söyledim kulak sağırlığıma...savruk bir düşe yamanmak kadar zordu insan olmak…ellerimizde kir, yüreğimizde kir…nafile boy abdesti bile yeter mi arınmaya..akıl tapınaklarında zayıf bir iman…kendi gerçeğinden korkan bir yürek.ne kadar gerçek..dilimizde hiç bitmeyen pollyanna masalı…hayatımız uyuyan güzel kahramanı…farkına varmadan uyandık…uyandık da ne oldu..bitkindik, yorgunduk…zaman aştı bizi…o masaldan da kovulduk.. sen nerdesin…ben nerdeyim…unuttuk, unutulduk… ne mi oldu… hak yerini buldu…
sızlattın yüreği be Faik...insanım demeye utandırdın...yaşıyorum demeye utandırdın... keşke şair keşke...hissetiğimiz kadarını hissettiğimiz şekli ile işleyebilseydik hayat gergefimize...
hikayesi yarım kalan yaşamlardık oysa boyumuz kadar mezar taşımız bile olamadı cehenneme şefkat veremedik ondandır belkide dilsizğimiz avlularda ölen bayram sabahlarıydık hiçbir güvercin uçmayacaktı ardımızdan bile bile düşlemedik yeşilin huzurunu
gölgelerimiz güneşe yenik armağandı zamanın uykusunda esaret kimlikler çağ gereği yaşanan şükürlerimiz karın tokluğundan uysal acıları doğurdu beterdik üstelik çizgimizin silikliği kadar
yaşamları yarım kalan hikayelerdik soğuduk.........
kalemine ve yüreğine sağlık azizim... her dem şiirle kal...
sevgiye açılan merhamet çadırlarını çoktan kaldırdık başımıza şefkat niyetine uzanan her el yalandı alınlarına sızıp yazgılarımızın kendi yarattığımız ateşlerde susturulduk bizdik cehennemi dünyanın muamma sözlere ezber durup içimizdeki şeytanları çoğalttık bundandır belki de boyumuz kısaldı hikâyelerimiz hep uzun kaldı
güzel bir şiir olmuş tebrikller değerli gönül dostu
neden diye sorma şair...
zira ben
şiirin sonunda binlerce kanat sesi ufaladım avuçlarımdan...