SEN ORADA KAL
Anlat bana.
Kim bozuyor yuvasını kuşların, Kışlar mı, başının dikine giden ışıklar mı? Yakanı bırakmıyor mu geçmişin, Kızgın ateşlerle dağlanan kim? Bakma sırtından vuran aykırı rüzgârlara. Varsın uyusun gölgeleri ağaçların Bir karanfile sarılır gibi sarıl her kaygıda Çünkü yaralıdır ötüşleri de kuşların Saymadım ayak izlerini ne çoktular. Kimi taşınıp gitti mahalleden Göçüp terk etti kimi yoktular. Kim kaldı eskilerden, kaç kişi? Tadına varamadan gülümsemenin. Her hayat sır dolu bahçeydi sensiz Her hayat, aşılmaz duvar Her yalnızlık kıvılcımdı biraz Kara bir yas gibi, isli bir kandil gibi Kendi içinde söner, dön bak görürsün istersen Gölgeler sana, acılar sana, ürküyorsun. Olur da bir gün, yasını tutacak biri çıkarsa karşına Dilinde ıslak ninniler, içinde var olmayan bir ülke Gözlerinde nemli bir kumsalla kalacaksın sürüm sürüm Ancak sen, ilk olmayacaksın kapısına kilit vurulan. Bütün baharlar, bütün yazlar, bütün hayallerle Ortak armağandır toprak, kucaklar sürünsen de Nisan yağmurdur, çiseleyen kaderin yeşil ışığı Görmek inanmak, yazmak şiirdir şiir… İstersen orada kal, tutun saçlarından zamanın İstersen topla hüzünlerini evrenin, uyusun dizelerde. Söküp alıyorlar düşlerini şairin. Hazırlıksız fırtınalarla sarsılıyor yüreği. Güz rüzgârı diyor üstüne basa basa şair Beklenmedik bir anda ansızın çığırından çıkıyor yaşam. Ah! Ne yaşamlar vardır bilseniz, kendi karanlığında boğulur. |
tebrikler