AKŞAMLAR SENFONİSİacıya yenilmeden/cabbarca geçip toz duman yıkımın arasından diğer akşamlar gibi, buna da alışacaksın içinde bağıran korku/aslında sönen renklerin belirsizliğiyle geceyle gündüzün kavgasında kalan zihninin, kötümser yanının oyunu aşk sandığın kanmak ; bir tavan arası ıssızlığı ırakların görünmezliği ve tadına varılmamış güneşin ardından bir buz kesiği zemheri ! göz gözü görmez aynı tipiye/kıskıvrak yakalanmadın mı bundan önce de ? karanlığa düşen yol aynanda hayatın yarınlarına kapanmadı mı kapıların ? el sürülmeyen yalnız meyvesiz bir ağaç gibi kalmadın mı ? kumar oynamadın mı daha önce de, sevda üstüne ? ziyan zebil batmadın mı sonra boğazına kadar ihanete ? güne çıktığın en son sefer kurşun gibi ağır vedalar bükmedi mi belini/yere yıkmadı mı seni ? sus pus bakışlardan geçerken gözlerin katmerlenerek birikmedi mi acılar ? sırça fanustaki cılız aleve bağlı değil miydi her zerren ? kendi avazında ısınmadı mı yine için ? Söyle ürkek bir ceylân sureti gibi dursan da şimdi ! kırılan parçalarını bir araya getirip korkuyu yendiğinde son bir çeltik atıp içinde büzülmüşlüğüne hüzünden nağmeli akşamı çözüp indireceksin yeniden güne ve belki son akşam olacak bu musalla taşına yatıracağın ! Hâdiye Kaptan |
kırılan parçalarını bir araya getirip
korkuyu yendiğinde
son bir çeltik atıp içinde büzülmüşlüğüne
hüzünden nağmeli akşamı çözüp
indireceksin yeniden güne
ve belki son akşam olacak bu
musalla taşına yatıracağın
kurdeleyi fazlasıyla hak etmiş bir şiir okudum sayfanızda...kaleminiz daima yazsın...