TÜRK TARİHİNDEN DAMLALAR 7
Çeşmelerden nur akarmış bir zaman
Beldeler hep kor yakarmış bir zaman İnlemiş devran, tutuşmuş cenk ile Çınlamış ceddim, çatışmış cenk ile Her sefer, açmıştı destan sayfası Cedlerim kılmıştı derman sayfası Birliğim sağlandı, deryam titredi Mehmet’im canlandı, dünyam titredi Devletimden hep giderken kor çile Aşkla Mehmet Han, sarılmış menzile Ummanım tekrar seferler tüttürüp Sardı cenkler, közde ferler tüttürüp Mevsimimden aktı, altından zafer Menzilim yaklaştı, yanmış kor nefer Nur sabahlar yandı, her yer gürledi Cenklerin aşkıyla, hüsran terledi Devletim Mehmet’le, bulmuşken talih Cetlerim yazmıştı, altından tarih Sultan’ım Mehmet Han’ım hep çağladı Devletim can buldu, dirlik sağladı Çağlayın ey deryalar, yaş dökmeyin Küfre tutkun kor tohumlar ekmeyin Sayfalar hiç açmayın, aşksızca siz Hülyasız gül saçmayın, renksizce siz Çağlıyor Mehmet Han’ım durmaksızın Çınlıyor hep, vakti hiç kurmaksızın Bekle İstanbul, zaman benden yana Yan Murat derdiyle, baht dönsün sana Her karanlık bir ateş ister ele Haydi Sultan Han, ateş göster hele Dünyanın loş rengi, çöksün Sultan’ım Deryanın boş rengi, çöksün Sultan’ım Hep dökülsün göklerin al gülleri Yerde tütsün, cennetin bülbülleri Közlenip dursun, bu cenkler Sultan’ım Çağlayıp dur, sen ateşsin Han’ım Bursa seslensin, Edirne’m çağlasın Yollarım yansın, şu düşman ağlasın Şimdi coş tekbirle, meydan titresin Şimdi koş tekbirle, harman titresin Gülşenin kor kahrı, dinsin Mehmet’im Bülbülüm al gülle, dönsün Mehmet’im Çağlarım, kahrıyla süzgün olmasın Bağlarım, kahrıyla üzgün olmasın Her damardan nur dökülsün ummana Her seferden nur çekilsin harmana, Titreyip dursun göğün kor kuşları Hep irem yorsun, göğün nur kuşları Bekle İstanbul, ağıtlar kurma hiç Yanma artık, kalpte hicran karma hiç Devre dirlik sağlamışken Sultan’ım Şimdi artık güldedir Mehmet Han’ım ( fâ ilâ tün / fâ ilâ tün / fâ i lün / - . - - / - . - - / - . - / |
Şiirde dil, yani kelime ile muhteva da uyumlu olmalı...
Sizin bu güzel şiiriniz gibi yani…