GETİR NEYİ EY SAKİM!
Bir kızıl akşamımda, raksetsin canda Hâşim
Ufuklar üzerinde, tutuşsun nurlu iklim Rıhtımım şiir döksün, ağarsın korlu mevsim Getir neyi ey sâkim, sûzinaklar yakılsın Hicrânlı zamanıma, hep lâleler yıkılsın Gönül soframı kursun, Ziya Osman Saba’lar İçimde olsun sık sık, sevdâ yüklü çabalar Dermâna sefâ gelsin, dinsin artık vedâlar Getir neyi ey sâkim, sûzinaklar yakılsın Hicrânlı zamanıma, hep lâleler yıkılsın Tabiatım canlansın, Elif’in haşmetiyle Cuşa gelsin zamanım, Veysel’in minnetiyle Şiirler arşa değsin, Mevlânâ himmetiyle Getir neyi ey sâkim, sûzinaklar yakılsın Hicrânlı zamanıma, hep lâleler yıkılsın Itrîlerin nefesi, yine meclisler yaksın Hacı Arif kuşanıp, bana arzuyla baksın Bülbüllerim közlenip, câna gülleri taksın Getir neyi ey sâkim, sûzinaklar yakılsın Hicrânlı zamanıma, hep lâleler yıkılsın Cebeci’m şaha kalksın, renkli kafilelerle Ozan Arif dillensin, candan kafiyelerle Uğraşmasın hiç neslim, dökülen çilelerle Getir neyi ey sâkim, sûzinaklar yakılsın Hicrânlı zamanıma, hep lâleler yıkılsın Yan artık sen Pervâne, bak şafak dürülüyor Mevsimine durmadan, hazanlar örülüyor Kasîdem ziyan olmuş, bülbülsüz seriliyor Getir neyi ey sâkim, sûzinaklar yakılsın Hicrânlı zamanıma, hep lâleler yıkılsın |