EYÜP SULTAN
Ulu mâbedim bugün, elest mevsimindeydim
Ezanların sesleri, söndürdü mâtemleri Segâhım cuşa geldi, neyin taksimindeydim İpek kanatlı kuşlar, çoğalttı meltemleri Ben bugün İstanbul’u, kalp gözüyle görmüştüm Bülbüllerim seslendi, gülü yığdı kucağım Tekbirler arasında, titremişti dudağım Perdelerim açıldı, gördüm Eyüp Sultan’ı Avizenin altında, aşkın iklimindeydim Ağrı yüklü dilimden, koparttım sitemleri Zamanım inliyorken, gönül takvimindeydim Dirilen dermânımla, öldürdüm elemleri Ben bugün İstanbul’u, için için örmüştüm Seferlerim yanınca, ısınmıştı ocağım Işıkların sesine, yaklaşmıştı kulağım Nurun nuru saçıldı, ördüm Eyüp Sultan’ı Ben şimdi nurlarımın, tutuşan cismindeydim Ulu çınar altında, ağarttım son demleri Göğü bulan mihrâbın, değişmez resmindeydim Seziyordum ruhumda, durmadan âlemleri Ben bugün İstanbul’u, sevdâlarla dürmüştüm Seslerin ahengiyle, çözülmüştü yanağım Zikirlerin altında, kanatlandı yaprağım Gülden güle geçildi, derdim Eyüp Sultan’ı Kalemim yanıyorken, maksadın ilmindeydim Huzurun eşiğinde, toplamıştım semleri Yalan durağın şimdi, yanan dilimindeydim Güne bakan bahçemden, yükledim çiğdemleri Ben bugün İstanbul’u, inci gibi sermiştim Rabbin isimleriyle, erimişti saçağım Hiç durmadan yeşili, kuruyordu toprağım Selden seller biçildi, dürdüm Eyüp Sultan’ı |
BİR ŞİİR BU KADAR MI GÜZEL YAZILR
HARİKA BİR ANLATIM
SAYGILARIMLA