SEYR ü SEFER
Varlığı sonsuzda yüzen nur iken
Âdeme üflendim bir tene düştüm Yakalandım yasak meyve yer iken Sırrı imtihana cihana düştüm Aşktan sınav oldum aşka tutuldum Sevgi teknesinden maya katıldım Aynı anda ayrı yere atıldım Bin sene hasrete, hicrana düştüm Habil de nüksetti husumet zulüm Kabil’le tanıştı ilk defa ölüm Al kana bulaştı her iki elim Zalimin zulmünden bir yana düştüm Yakup’tan Yusuf’a bir gardaş oldum Gözleri kör eden kanlı yaş oldum Kalbi kapalıya kara taş oldum Bezirgân elinde âmâna düştüm Nemrut’un öfkesi beynine çıktı Cehenneme benzer bir ateş yaktı Halil İbrahim’i tutup bıraktı Hamdolsun ihlâsla imana düştüm Azdım şaştım çok hesaba çekildim Oysa halifeydim Hakk’a vekildim Yunus ile bir zelleye takıldım Balığın karnında ummana düştüm Bela musibetin gelmedi ardı Beni yaratanın hesabı vardı Nuh Nebiyi ikaz edip uyardı Afete tutuldum tufana düştüm Eyüp iken kurt düşmüştü yarama Sabır ile şükür aldım arama Beni isyan bölgesinde arama Şifa veren Şafi Subhan’a düştüm Firavunla cebelleştim bir zaman Musa da at sürdü denize iman Kızıl deniz küfre vermedi aman Helaki hak olan düşmana düştüm Tuba yaprağında Safvetullah’a Liva-i Hamd adlı Hayretullah’a Kürsi cebhesinde Habibullah’a Tevrat, Zebur, İncil, Kur’an’a düştüm Kâh baş verir kâh kavuşur yaralar Hak konuşan hakikatı aralar Kelam-ı kadimli Gözükaralar Ümmet de kıymetli zamana düştüm Mehmet Gözükara Seyr ü Sefer (sh. 66) |
Liva-i Hamd sancaklı Hayretullah’a
Kürsi cebhesinde Habibullah’a
Tevrat, Zebur, İncil, Kur’an’a düştüm
Allah razı olsun yazan yürekten,çok güzel anlamlı dizelerdi,
Kıymetli kalemi kutluyor,selam ve hürmetlerimi sunuyorum