NADİDE HAYKIRIŞ(IM)Sustu şarkımız... Ağıt yaktı gidişine bu yürek, Hüznün aynısına birde, Benim gözlerim asıldı. Hala sırılsıklam sensizliğim Ve... Artık diz çökmüş çehrem... Duvarları yıkan bir poyrazla yıkıldı... Göğsüm hıçkırıklı bir elemle yakıldı... "efendim efendim benim efendim, Benim bu derdime derman efendim" İçimi sızlatan, düşüme hançer vuran En sızılı, en biçare bekleyiş Nağmesine yandığım en nadide haykırış... Şimdi yüreğimin yarası kanıyor Ağlatıyor başka nağmeler Efendim efendim diye... Sürgün yedi bu yürek Zemheri ayazına denk... Mühürlü gözlerim artık Sakınır oldum ayaz yemekten... Bir çift turna ile mesken tuttum Virane dar gökyüzünü Serpilen yıldızlara attım En hüzünlü, Hicran dolu bakışlarımı Mahrem saydı gökyüzü Sana dair şiirlerimi, Sana dair sözlerimi, Kıskanmayasın diye... Elim gelmez elim üstününe Üstüne bu türküde Havar kopardı vurgun yemiş yürekte... Dumanlı başım Ve nefesim Boğazımda düğüm düğüm... Kendi çığlığımda boğulmaktayım.... Sensiz diz boyu yalan yanlış hükümler, Geceme doldu, hüznün Her nefes özlem oldu yalnızlığında... Ve şarkımız sustu, Göğsüm hıçkırıklı bir elemle yakıldı.... Dilime biçare bir türkü takıldı, Medet beklercesine... "efendim efendim benim efendim, Benim bu derdime derman efendim" |