CANIMIN İÇİ....
olmadı benim hiç bileylenmiş sevinç naralarım,
belki de salt bu yüzdendi, bir demlik tebessüm narına semaya kalkan ellerim, yazgısı muğlak ütopik dualarım… ben bu şiiri sana yazdım çocuk… gömüp toprağın yedi kat altına safiyane sevinçlerimi, ve kıldığım günden beri cenaze namazını pamuk beyazı huzurumun, seni biriktiriyorum bir tuvalin loş sessizliğine… ankara semalarına bir ağıt yükselirken, tedirginliğim mütemadi… ahhh benim kumral düşkünlüğüm! koşamadıysak başak sarısı umudun gölgesinde, güneşi rehberleyip kayıp yıldızlar kentine; ve tütsülenmiş bir acının girdabında boğulmuşsa ezgilerimiz, kırılsın yazgımızı karalayan o paslı kalem… vurulsun sol yanından acımızın üstünde uçan güvercinler… on üçte toplarken sen yetim sevinçlerini, ben büyüdüm çocuk… kendini bir daha yenileyemeyecek hücrelerim var arık… miller çekildi çocukluğumun buğulu gözlerine, iğdiş edildi ümidi kırılgan yüreğimin… sen küçük savaşçısı ömrümün, yazamadım sana buse dokunuşlu güzel şiirler, affet hüzün üslubudur sefaleti tasdiklenmiş benliğimin… şimdi cam kırıklarına buladığım ellerimin kanını süreceğim alnına… mahremiyetine halel gelmemiş çocukluğunun temizliğini kutsayacağım… oyy benim kınalı kuzum! çeksem koparsam seni parmaklıkları ardından sütü bozuk hayatın, ve soksam damarlarımın kuytusuna ak diye bir dem misali öylesine buğulu, bir ömrü zimmetlemekten kaç yıl kesilir hesabıma? giyotine vurulur mu başım örneğin? ya da sürülür müyüm yitik bir şehrin esaretine… ahhhh bebeğim! sen gül diye göz yaşlarımdan engin denizler yaratırım sana… gül sen diye adarım ömrümü bastığın her toprak zerresinin derinliğine… bir nefes fazla mutluluk biriktir diye yüreğinin zulasında, bin nefesi heba ederim yoluna… alimmmm! göz bebeklerime fer diye sakladım seni, al senin olsun tüm sevinçlerim, koş yarınların efsunlu aydınlığına… canın canımın parçasıdır, bir lahza olsun unutma… (A-Y) Doğumgünün kutlu olsun halacığım seni çok seviyorum... Alihan YILMAZ 02/12/1995 |