0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
19
Okunma
Bütün kaburgalarımı sızlatan bir acıydı;
sanki koca bir yanardağı avuçladım…
Ateşi avucumda değil,
kalbimin tam ortasında patladı.
Bir parçanı toprağa vermek…
Bu, sadece bir vedâ değil.
Bu, nefesinin yarısını gömmek,
sesini sessizliğe emanet etmek,
kalbini mezar taşına yaslamaktır.
Toprak seni aldı ama
benden kopardığını geri vermedi.
Bir anne, bir evlat…
Toprağa bir beden verir,
ama yüreğinden eksilen parçayı
hiçbir kelime tarif edemez.
Ve insan o günden sonra
yaşamaya devam ettiğini sanır sadece…
Aslında kalan,
acının içinde ayakta durmayı öğrenir.
Gülümserken içi kanar,
konuşurken boğazına düğümlenir kelimeler.
Herkes “zamanla geçer” der,
oysa zaman sadece acının şeklini değiştirir,
ağırlığını değil.
Geceler en çok seni sorar bana.
Yastık ıslaktır,
dua yarımdır,
uyku küskündür.
Sabahlar sensiz doğar,
güneş bile eksik aydınlatır.
Bir mezar taşına sığan ismin var artık,
ama kalbimde koca bir dünya kadar yer kaplıyorsun.
Toprak seni saklıyor,
ben hasretini…
Ve her nefeste
bir parçam daha seninle birlikte
susarak gömülüyor.
Ve insan en çok da
alışamamaktan utanır…
Sanki alışmak mümkünmüş gibi,
sanki bir evlat yokluğuna
kalp razı olabilirmiş gibi.
Adını anarken sesi titrer,
susarken içi çığlık çığlığa olur.
Kalabalıklar içinde yapayalnız kalırsın,
çünkü senin eksikliğini
kimse fark etmez,
herkes sadece “güçlü duruşunu” görür.
Mezarına giden yol ezberlenir,
ama sensiz eve dönmenin yolu
hiç öğrenilmez.
Her dönüş biraz daha eksik,
her adım biraz daha ağırdır.
Bir anne, evladını toprağa verdiği gün
zamandan kopar.
Takvimler ilerler,
ama onun içindeki saat
hep o günde kalır.
Ve şimdi…
Bu acının bir adı yok.
Ne sabır denir, ne kader.
Bu, kalbin bir odasının
sonsuzluğa mühürlenmesidir.
Bir gün geçer, bir ömür geçer,
ama o günün içinden
ben hiç çıkamam.
“Nefes alıyorsun” derler,
oysa ben sadece
sensizliğe katlanırım.
Toprak seni sakladı,
ben adını her duamda kanatarak andım.
Bir yanım hep mezar başında kaldı,
diğer yanım hâlâ seni bekliyor.
Ve bil…
Bir anne için ölüm
evladını aldığı gün biter.
Ondan sonrası,
hasretle yaşanan
uzun bir suskunluktur.