1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
38
Okunma
Toprak emanetime iyi bak,
onu benden aldığına değsin…
Cennet kokulum, yürek yangınım,
sesini duymadığım her gece biraz daha eksiliyorum.
Kucağım bomboş, içim paramparça,
adını fısıldadığım her anda dünya daralıyor üstüme.
Senden sonra hiçbir şey tamam olmadı,
hiçbir nefes senin nefesin gibi ısıtmıyor içimi.
Ben seni toprağa değil, kalbimin en derinine bıraktım,
geri alamam, unutamam, kabullenemem…
Sen gidişinle değil, yokluğunun ağırlığıyla yakıyorsun beni.
Toprak seni saklasın, ben seni içimde taşırım…
Cennet kokulum… yürek yangınım…
Ben her sabah, sensizliğin soğuk duvarına çarpıyorum.
Adım atıyorum ama yolun yarısı yok,
çünkü sen yoksun…
Dizlerimde güç var gibi duruyor ama içimde her şey çökmüş,
kalbimin ortasında bir boşluk, adına bile dokunamayan bir sızı var.
Toprak seni saklıyor, ben seni arıyorum…
Gökyüzü seni biliyor, ben susuyorum…
Kimse bilmiyor içimde nasıl bir ateşle yürüdüğümü,
kimse duymuyor gece sessizliğinde sen diye ağlayan yüreğimi.
Ben seni kaybetmedim,
sadece artık ulaşamıyorum sana…
Adın dudaklarımda kaldı, kokun hafızamda,
gülüşün ömrümde bir iz…
Ve ben her gün biraz daha yanarak büyütüyorum seni içimde.
Cennet kokulum… yürek yangınım…
Bu acı benimle yaşıyor, senin yokluğun kadar gerçek.
Geceler en çok seni soruyor bana…
Her karanlık çöktüğünde isminde takılıyor nefesim,
sanki bir adım daha yaklaşsam
elimi uzatsam dokunacakmışım gibi…
Ama her seferinde boşluğa çarparken
yüreğimin içi yeniden deliniyor.
Bazen rüzgârın yönü bile sen kokuyor,
kısacık bir esintide bile içim titriyor.
Sanki “anne” diyecekmişsin gibi
kulaklarım bir hayale sarılıyor,
ama ses yok…
Sadece içime inen ağır bir sessizlik.
Sensiz her gün,
bir ömrü taşımaktan daha zor geliyor.
Gözlerim insan kalabalığında bile seni arıyor,
bir çocuğun adımı bilmeden bana bakışı bile
içimde bir darbe gibi yankılanıyor.
Çünkü sen yoksun…
Ve ben bu yokluğa her gün biraz daha batıyorum.
Yine de kalbimin en derin yerinde
senin için sakladığım bir ışık var,
kimseye göstermediğim, kimseye söylemediğim…
O ışık yanmasa
ben çoktan düşerdim bu acının altına.
Sen yokken bile
ben seni taşıyorum yavrum,
ateşinle, sesinle, kokunla…
Cennet kokulum, yürek yangınım…
Zaman geçiyor gibi görünüyor ama
benim içimde tek bir saniye ilerlemiyor.
Sen gittiğin gün durdu her şey,
o günden beri takvimler akıyor
ama kalbim aynı acının içinde sıkışıp kalıyor.
Gözlerim seni aramaktan yorulmadı,
kalbim seni özlemekten vazgeçmedi.
Ne bir günü hafifledi bu sızı,
ne bir gecesi aydınlandı bu karanlığın.
Her şey yerli yerinde duruyor
bir tek sen yoksun…
Bu yokluk koca bir ömür kadar ağır.
Konuşamıyorum kimseye,
çünkü kelimeler sen yokken bir anlam taşımıyor.
İçimde sakladığım fırtınayı
kimsenin görmeye gücü yok.
Ben bile bazen taşıyamıyorum
ama yine de yıkılamıyorum…
çünkü senin adın var göğsümün tam ortasında.
Bazen düşünüyorum,
belki başka bir yerde
başka bir zamanın ışığında
koşuyorsundur bana doğru…
ama bu dünya seni geri vermeyecek biliyorum.
Yine de kalbimin bir köşesi
umudu değil, seni bekliyor.
Benim içimde bir yara değil,
senin kadar derin bir boşluk var.
Ne dolar, ne kapanır, ne hafifler…
Ben bu boşlukla yaşamayı öğrendim,
ama sensizliği değil.
Cennet kokulum…
yürek yangınım…
Bu dünya seni benden aldı,
ama seni benden silemedi.
Sen benim içimde,
acıyla karışmış en büyük sevgisin…
hiç eksilmeyen, hiç unutulmayan,
ömrümün en büyük emaneti.
Şimdi…
kabul ediyorum sadece bir şeyi:
Bu acının sonu yok.
Sensizlik ömür denen yükün en ağır hâli,
karanlığı bile taşıyamayacak kadar koyu bir gece.
Kimse bilmez, kimse anlamaz,
çünkü senin gidişin
dünyanın değil, kalbimin sonuydu.
Ben o günden beri yaşamıyorum aslında,
sadece nefes alıyorum,
sensiz bir boşluğun içinde sürükleniyorum.
Hiçbir dua seni geri getirmiyor,
hiçbir gün seni unutturmuyor.
Ben artık biliyorum:
Bu yangın sönmez,
bu yara kapanmaz,
bu eksik tamamlanmaz.
Senin adın,
yüreğimin atmaya devam etmesinin tek sebebi belki…
ama her atışında biraz daha acıtıyor beni.
Toprak seni saklıyor ama
ben seni içimde taşımaktan hiç vazgeçmedim.
Cennet kokulum…
yürek yangınım…
Ben bu dünyada sensiz yarım kaldım.
Gittiğin yer güzel olsun,
çünkü benim için artık hiçbir yer aydınlık değil.
Bil ki…
sen dönmesen de
ben hep aynı yerde,
senin yokluğunun dibinde kalacağım.
5.0
100% (1)