4
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
173
Okunma

emanet emin ellerde değilmiş
adam bakınıyordu etrafa
bir şeyleri arar gibiydi
yaşlıydı
hemde çok yaşlı
ama bu bir ihtiyarlık değildi
hali hal değildi sanki
belliydi olacaklar
çok uzun süre beklemişti
ne ak düşmüş saçları umurundaydı
nede birbirine karışmış sakalları
bir bitkinlik hali…
yığınla cevapsız soru
o soruların cevaplarını bekleyen bir adam
öylece gözlerini dikmişti uzaklara
çok uzaklara gitmişti
hissediyordu olacakları
her halinden belliydi
sanki son anlarını yaşıyordu
yanına sokuldum
çok sessizdi
baktım
çöktüm yanına
önce sustum
bir süre bekledim,
bekledim
dayanamadım sordum:
neden bu haldesin, sebep ne?
zoraki dönüp baktı
kısık bir sesle dedi ki,
hani emin ellere emanet edin demiştiniz ya bizi…
başını eğdi
birkaç cümle etti,
yalanmış her şey
söyleyenler ise yalancıymış
emin değilmiş emanet ettiğiniz eller
değilmişler
ben öylece sustum
sonra durdum düşündüm…
ne kadar doğru
ne kadar büyük bir sözdü bu
o kalktı yerinden
baktığı yöne yürüdü
“değilmiş” diyerek uzaklara gitti
bir süre sonra o gözden kayboldu
ama söz ağırdı
ve o söz yerinde kaldı
o gitti
ama söz orada
"emanet emin ellerde değilmiş".
*
Mehmet Demir
3918