0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
76
Okunma

içimde gördüğüm şehirler var,
haritası yok kimsenin elinde.
bir meydanında adını unuttuğum çocuklar oynuyor,
bir sokakta annem ağlıyor.
çünkü bazı yollar hep bir mezara çıkar
ve bazı evlerde hiç kahkaha atılmaz.
sessizliğin en kalın duvarlarına yazılmış notlar gibi,
her şehir içimde ayrı bir sır taşır.
birinde seni bırakmışım,
birinde kendimi.
balkonundan sarkıttığım pişmanlıklar kurusun diye
yıllardır güneş doğmaz bazı pencerelerime.
çünkü orada
bir vedayı yarım bırakmışım.
ve yarım kalan her şey susmayı öğrenir önce.
sonra suskunluğa alışır.
içimde gördüğüm şehirler var,
geceleyin yağmurla uyanan,
bir duman gibi yükselen cami ezanlarıyla
yeniden doğan.
sokak lambaları seni sorar hâlâ,
adım atsam yankılanır geçmişimden…
bir duvarın çatlağında unuttuğum kelimeler var:
“iyi misin?” demek isterdim,
ama kimseye sormadım,
çünkü cevabını ben de bilmiyordum.
bazı şehirler içime kazındı,
bazılarından kendimi zor kurtardım.
ama en çok da
seninle hiç gitmediğim şehirleri özledim.
“En çok da, adını bilmediğim bir şehrin kalabalığında unutulmak istedim.”