Demeye kalmadı, döndü köşeyi,
O gün Mustafa’yı, koşarken gördüm.
Yedeklemiş, koltuğuna, eşeği,
Köyün yamacından, aşarken gördüm.

Hava soğuk idi, bana dokundu,
Hu Allah u Ekber, ezen okundu,
Sabah seherine, vakit yakındı,
Güneş kabak gibi, ışırken gördüm.

Veli övünmezse, taş olur çatlar,
Bilmem artık kimin, başına patlar,
Dumanlı havayı, bek sever kurtlar,
Birkaç damla yağmur, düşerken gördüm.

İ-remzi eşeği, ortaya çaktı,
Göz gezdirdi şöyle, etrafa baktı,
Çalıyla çırpıyla, bir ateş yaktı,
Çayı da üstünde, pişerken gördüm.

Hakimim çalışmaz, Velinin kafa,
Ormancıdan bir celp, geldi bu safa
Dizinin üstüne, çöktü Mustafa,
Af edersin ama , işerken gördüm.

Bir baktım Mustafa, yalınız kalmış,
oturduğu yerde, uykuya dalmış,
Eline üç metre, bir sırık almış,
Eşeğin sırtını, kaşırken gördüm.

Veli yemin etti, bu söyler dedi,
Ben varım bir kere, hop beyler dedi,
Eğildi eşeğe, bir şeyler dedi,
Remzi’yi top gibi, şişerken gördüm.

İşten mi geldiler, evden iş emi?
Üçe mi döndüler, dörde, beş emi?
Artık bilemiyom, çam mı, meşemi?
Evin dulgasına, döşerken gördüm

İ-Remzi at oldu, Mustafa seyit,
Dört açtım gözümü, eyledim teyit,
Eşekten hızlıydı, bu baba yiğit,
Tam bir siter odun, taşırken gördüm
.
Eşek eşek değil, sanki kurt ama,
Mustafa yariştı geldi yardıma,
Veli öne bindi, Remzi ardına,
Baldırı Semerden, Taşarken Gördüm.

Remzi anam dedi, çizdirdi keli,
Alnının üstüne, kapattı eli,
Ya Allah diyordu, hem Alllah Veli,
Eşeğin üstünde, coşarken gördüm.

İremzi uyanık, öz kalsın dedi,
Köylü anlamasın, az kalsın dedi,
Şurayı kazalım, iz kalsın dedi,
Çamların dibini, eşerken gördüm,

Hakimim bu adam, dönmez sözünden,
O gün bu gün yaşlar, akar gözünden,
Dağılacak yuva, eşek yüzünden,
Eşi Mustafa’yı, boşarken gördüm.
Kadının ardından, koşarken gördüm.