5
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
328
Okunma
sesim kayıp
nefesim kendime yar değil…
bozkırın ortasında yalnız bir alıç ağacıyım
kendimce açar, kendimce solar
kendi dibime dökerdim meyvelerimi
her yağmur sonrası
dua eder gibi yapraklarımı gökyüzüne çevirir
şükrederdim yerin göğün sahibine!
kendime yetecek kadar sevgim
dünyaya yetecek kadar hayallerim var diye
her güz sararsa da yapraklarım
yeni baharda yeniden yeşillenir allanırdım
bazen yakamı silkelese de
hoyrat eller
kalabalığım kendimce
yalnızlığımı katık ederdim üç öğünüme
dallarımla mutlu
barışıktım köklerimle
sırlarımı bir ben bilir
acılarımı kendimce yaşardım
bazen sevip sevilmeyi özlesem de
gölgemin dışına taşırmazdım
ruhumu gıdıklayan iç çekişlerimi
diye anlatırdım ben hep hikayemi
ve yaşayıp giderken böyle bir başıma
o gün
akşamla gecenin buluştuğu saatlerde
aldırış etmeden itirazlarıma
bir çalı kuşu
sessizce gelip dallarıma tünemişti
takati yoktu kanatlarını oynatmaya
gözlerinden okunuyordu
yüreğindeki yara izi..
kirpiklerinde inci taneleri
başını usulca göğsüme yaslamıştı
içime işleyen sesi,
ruhumu okşayan nefesiyle
kalbim karmaşaya sürüklemiş
titremiştim en uç dalımdan
en derindeki kök ucuma…
yapraklarım bir bilinmezlikle efil efil
kıpır kıpır duygular
al al hükmünü yürütüyordu
meyvelerimin yanaklarında
bir şeyler oluyordu özümde
rengarenk dünyalar kuruluyordu gözümde…
hikayesini dinledim
her sözünde yerden göğe inledim
sarıp dallarımla
dulda edip yapraklarımı
sevgi soslu meyvelerimle besledim
hem de
sonunu hiç hesap etmeden
kapıldım renginin güzelliğine
tutuldum sesinin ahengine
güneşi müjdeledim
yıldızlara anlattım
kanatlarına ay ışığı düşürdüm
rüzgarlar en güzel melodilerini fısıldadılar kulaklarımıza
ben sevgi dolu sözler yazdım o melodilere
kapılmıştım
deli devran akan zaman nehrine
içimde büyüttüklerim
onun içinde de büyüsün istiyordum!
bilmeden yaşadığımın ne olduğunu
hep onunla olayım
her anım onunla geçsin isterken
bir sabah gelip çattı güz mevsimi
yapraklarım savruldu
söz düştü dikenli dallarıma
meyvelerim ise çoktan dökülmüştü…
hesap etmeden neyim varsa vermiştim çalı kuşuma…
bir gece aldırış etmeden karanlığa
dikenlerin canımı yakıyor dedi ve uçup gitti…
oysa gülü seven dikenine katlanmaz mıydı
yalnız bir alıç ağacıyım
kuş uçmaz kervan geçmez bir bozkırda
yaşadıklarıma bir anlam verip
bir isim bulamasam da!!...
kırağı düşmüş dallarımla
için için yanmaktayım hala….