iki aşıkŞiirin hikayesini görmek için tıklayın teiekkür ederim Gizem ilker
bu şiirin yazılmasına vesile olan şiiriniz ve de şiiriizdeki fon müziği için Sofistik bir kalem Lirik sözcüklerle ekleme yapıyor hayatına Tınısında som notalar, uçarı bir müzik ve ağlayan keman… Manasız bir soru, Kafka’mı Milena mı? Geceyi bölüyor yedinci gong sesi ve aşk ölüyor! İnce sızısında yeşille maviyi ağırlıyor bir kemençe Hep ayrıcalıklıdır Ravel ve bolerosu Ödünç bir melodi üzerine hayaller kurgulanıyor Sihirli bir saksafon mutluluk üflüyor sisli her sabaha Lokması bin telaş yudumu bin kahır Masaldan öte bir güzellik sayıyor kendisini yaşamak Kabaca ve kalınca kahkahalarını ortaya savuruyor bir çello Güya psişik ve psikolojikti Mehmet Rauf’un eylülü! Aynı tabloda yer alırken İstanbul ve Kız kulesinin silueti Kanunsuz bir kanun pikniğe çıkıyordu yedi tepeli şehrin yedinci tepesinde Sarısı safranca gün, esrik zamanda ikiyüzlü rayiha Kıyısıydı köşesiydi derken ortaya saçılan aşk hikâyeleri… Elindeki Lir’in tellerini koparıp Helenistik bir inanıştan öteye geçiyor du Hera Lacivert bir deniz, Evgeny Grinko ve “field” Bir kedi iliştirdim şuraya, o kadar güzel ki okşayıp sevmek… Gülüp geçiyorum beni tanımayan piyanonun tuşlarına! Karma karışık bir ruh hali Fincanından aklıma dökülen koyukahve bir renk Gülümcan’ı yla salkım saçak çiçeğe duruyor akıl saksımda Ahu Sağlam! Bir sokak öte, iki sokak beri Kapı komşuydunuz Abdurrahim Karakoç abi ve Mahzuni baba Bir bağlama sesi bağlamadıysa sizi, biliniz ki bir ağlamak yakışır bize! Bir çocuktum ben ve çemberimde bir çentik vardı Bir ışık, bir ses, dilsiz bir müzik, ilsiz bir yakarışa yurt bilmiştim ben sevgiyi Ve nihayet fark etmişim benim sonuma en sonu güzel bir aşık Veysel türküsü yakışır… “sadık yar ve kara toprak” ahmet örnek |
tebriklerimle
.
.