13
Yorum
47
Beğeni
5,0
Puan
1782
Okunma
teiekkür ederim Gizem ilker
bu şiirin yazılmasına vesile olan şiiriniz
ve de şiiriizdeki fon müziği için
Sofistik bir kalem
Lirik sözcüklerle ekleme yapıyor hayatına
Tınısında som notalar, uçarı bir müzik ve ağlayan keman…
Manasız bir soru, Kafka’mı Milena mı?
Geceyi bölüyor yedinci gong sesi ve aşk ölüyor!
İnce sızısında yeşille maviyi ağırlıyor bir kemençe
Hep ayrıcalıklıdır Ravel ve bolerosu
Ödünç bir melodi üzerine hayaller kurgulanıyor
Sihirli bir saksafon mutluluk üflüyor sisli her sabaha
Lokması bin telaş yudumu bin kahır
Masaldan öte bir güzellik sayıyor kendisini yaşamak
Kabaca ve kalınca kahkahalarını ortaya savuruyor bir çello
Güya psişik ve psikolojikti Mehmet Rauf’un eylülü!
Aynı tabloda yer alırken İstanbul ve Kız kulesinin silueti
Kanunsuz bir kanun pikniğe çıkıyordu yedi tepeli şehrin yedinci tepesinde
Sarısı safranca gün, esrik zamanda ikiyüzlü rayiha
Kıyısıydı köşesiydi derken ortaya saçılan aşk hikâyeleri…
Elindeki Lir’in tellerini koparıp Helenistik bir inanıştan öteye geçiyor du Hera
Lacivert bir deniz, Evgeny Grinko ve “field”
Bir kedi iliştirdim şuraya, o kadar güzel ki okşayıp sevmek…
Gülüp geçiyorum beni tanımayan piyanonun tuşlarına!
Karma karışık bir ruh hali
Fincanından aklıma dökülen koyukahve bir renk
Gülümcan’ı yla salkım saçak çiçeğe duruyor akıl saksımda Ahu Sağlam!
Bir sokak öte, iki sokak beri
Kapı komşuydunuz Abdurrahim Karakoç abi ve Mahzuni baba
Bir bağlama sesi bağlamadıysa sizi, biliniz ki bir ağlamak yakışır bize!
Bir çocuktum ben ve çemberimde bir çentik vardı
Bir ışık, bir ses, dilsiz bir müzik, ilsiz bir yakarışa yurt bilmiştim ben sevgiyi
Ve nihayet fark etmişim benim sonuma en sonu güzel bir aşık Veysel türküsü yakışır…
“sadık yar ve kara toprak”
ahmet örnek
5.0
100% (19)