12
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
350
Okunma
Bir zamanlar uzak bir köyde, taşlardan yapılmış eski bir duvarın ardında, rüzgarın sesiyle uyanan bir genç kız yaşarmış. Her sabah, dağların zirvesinden yükselen güneşin ilk ışıklarıyla birlikte, yavaşça pencereyi aralar, uzaklara bakar ve eski efsaneleri düşünürmüş. O efsaneler, dedesinin anlatıklarıydı. Dedesinin gözleri, bazen bir hüzünle, bazen de büyük bir gururla parıldar ve "Köyümüz, bu topraklardan gelen güçle var oldu. Bizim atalarımız, her fırtınaya karşı direnmiş, her zor koşulda ayakta kalmayı başarmışlardır," derdi.
Bir gün, genç kız cesaretini toplayıp, köyün dışındaki yüksek kayalıkların zirvesine gitmeye karar verdi. O dağlar, dedesinin hikayelerinde hep güçlü bir simge olarak yer almıştı. Kayalar, rüzgarın ve yağmurun etkisiyle yıpranmış, zamanla bükülmüş fakat yine de dimdik ayakta kalmayı başarmıştı. Genç kız, o dağları görmek, tarihini ve geçmişini daha yakından anlamak istiyordu.
Zirveye ulaştığında, orada bekleyen bir başka eski taş anıtla karşılaştı. Anıtın üzerinde, kelimeler silinmişti ama hala okunabiliyordu: "Ebedi direnişin izinde yürü, her adımında geçmişin izini taşı." O anda bir şey fark etti: O kayalar, o taşlar, sadece geçmişin tanıkları değil, aynı zamanda geleceğin umudu ve direnciydi. Zorluklara karşı koyarak ayakta kalan her şey, sadece geçmişin değil, her zaman var olacak bir mücadelenin simgesiydi.
Genç kız, gözlerini kapattı ve o anı hissetti. Geriye doğru yürüdü, ama her adımında bir değişiklik fark etti: Yavaşça, omuzlarına o eski güç ve cesaret yükleniyordu. Artık o da, köyündeki ve tüm milletteki ebedi direnişin bir parçasıydı.
O günden sonra, her gün, kayalıkların zirvesine çıkmak için sabırsızlanarak uyanır, her adımında geçmişten gelen gücü ve halkının direncini hissederdi. Biliyordu ki, her zaman, "Ebedi Direnişin İzinde" olacaktı; atalarının yolunda yürürken, rüzgarın ona fısıldadığına kulak verecek ve asla vazgeçmeyecekti.
Ezelden yankılanan o ses, susmaz, sen duymazsan da:
"Kubbede bir hoş seda!"
Öyle bir direniş, öyle bir varoluş ki bu,
Bir kayanın bağrından çıkan fidan,
Zulmün çatısı çökerken, toprağa işlenen iman.
Her mefkurede, her gönülde, yüce bir sır saklıdır;
Kanın damlasında bayrak, canın feda oluşunda ah!
Bırak düşen düşsün, dirilen yine aynı ruhtur,
Bir toprağa sığmaz destan, taş üstünde taş yoksa da...
Ezelden ebede, bu millete kefensiz toprağı mukaddes kılan,
O nesli hatırla, ey genç, ecdadın o kudretli an!
Varlığınla yürü, çelikleşmiş iradenle,
Mazinin izinde, yarına boy verirken selametle.
Sana emanet edilen bu mirası yüklen,
Asırlardır süren bu onurlu mücadelen.
Her düşüşte yeniden doğan bir inanç,
Karanlığın ardında parlayan o al sancak.
Unutma ki tarih, senin de kaleminde yazılır,
Seni bekleyen ufuklar, kudretinle aşılır.
Diz çökmeden, göz yaşını silmeden, yürü,
Her bir adımında milletin duası saklıdır, bil ki bu ömür senin eserindir.
Bu kutlu dava bitmez, son sözü henüz söylenmemiştir,
Ezelden ebede yankılanan o ses, hep seninledir!
Zamanın rüzgarı estikçe, köklerinden güç al,
Hedefin her daim yüksek olsun, yıldızlara dal.
Ey genç nesil, tarihin derin izlerini silme,
Bir yudum su gibi akıp geçme, bir efsane gibi yaşa!
Ecdadın izinden git, her adımda yücel,
Zafere giden yolda, ne korku ne de zelil.
Toprağında gözü olanlar hep olacak,
Ama sen her zaman dimdik ayakta, hep hayatta kalacaksın.
Hedefin ne olursa olsun, gönlündeki ateşi yak,
Varlığınla bu milleti yaşat, göğsünde bir bayrak.
Unutma, her zafer bir direnişin eseridir,
Her zaferin ardında, bir milletin iradesi vardır.
İşte bu, senin zamanın, senin görevin,
Korkusuzca yürü, yüreğin hep cesaretin.
Ve hatırla, her adımında ataların gücüyle,
Ezelden gelen o ses, hep seninle olacak, ölümsüz ve sarsılmaz!
İleriye bak, gözlerinde ışık olsun,
Her adımında daha güçlü, daha cesur olasın.
Zorluklar seni yıldırmasın, dimdik dur,
Her engeli aş, her fırtınayı bozguna uğrat, durma, asla durma!
Çünkü senin içinde yanan bir meşale var,
O meşale ki, karanlıkları aydınlatan bir nur,
Her darbede daha da kuvvetli, daha da aydınlık,
Yolunda bir tek engel yok, sen yeter ki inan, her şey mümkün.
Her adımın bir destan, her düşün bir mücadele,
Gecenin en karanlık saatinde doğacak o yeni gün seninle.
Unutma ki, her zaferin bedeli vardır,
Ama sen, o bedeli gururla ödeyecek güce sahipsin.
Ve bil ki, her geçmiş bir geleceğin teminatıdır,
Büyüklerin emanetini taşımak, bir onur, bir şereftir.
İşte bu yüzden, asla pes etme, hep ileri git,
Zafer seninle, milletinle, tarih seninle!
5.0
96% (24)
4.0
4% (1)