YIRTIK DEFTERLERİN KIYISINDA
Sus!
Bir şehir konuşurken, her zaman birisi ölür. Mevsimleri cebimde taşıyorum ben her zaman: Bir haziran yaprağı, kömür karası bir kasım ve yırtık bir mart günü Hepsi yarım, hepsi yalan. Kör bir keman çalıyor meydanda, notalar çukurlar kazıyor şehrin derin göğsüne. Gece, şimdi bir çürük rüya gibi, gölgelere karışıyor. Herkes kayboluyor; adı olmayanlar, kendi içinde unutulanlar, yolların çamuruna batıyor insanlık. Ve sen, ey sahte sultan, üç kırık heceyle kurulduğun o taht eski bir liman gibi batıyor. Limanda çıplak ayaklı balıklar, kayıkları kıyıya bağlayan ipler kimse bilmiyor hangi geminin, hangi ölümle boğulduğunu. Şimdi git, yırtık defterlerde yanlış yazılmış dualar bul kendine. Avut dur kendini yalanlarınla. |