DARMADAĞINBugün öyle bir yara var ki içimde, Hangi sözcük sarsa, hangi dua dindirir? Gözlerim uzaklara takılı, bir dağ gibi, Yıkılmışım, taş taş üstünde kalmamış gibi. Hangi rüzgâr esti de savurdu beni? Hangi bulut aldı da yağmura kattı? Efkâr bir duman gibi tüter yüreğimde, Her nefeste içime çekiyorum acıyı. Gökyüzü dar gelir, bulutlar ağır, Bir yıldız kayıyor, dileğim yok artık. Kendime bile yabancı bu sessizlikte, Kaybolmuş bir yolcuyum karanlıkta. Bağırmak istiyorum, ama sesim kırık, Koşmak istiyorum, ayaklarım zincir. Bir taş gibi düşmüşüm kendi uçurumuma, Bir yankı gibi kaybolmuşum boşlukta. Sahi, nasıl dayanır insan böylesine? Nasıl taşır omuzlar bu kadar ağırlığı? Ben bir nehir gibi akıp giderdim eskiden, Şimdi kurumuşum, çatlamışım, tükenmişim. Bu yürek, darmadağın bir harabe şimdi, Her köşesi yıkık, her yanı soğuk. Ellerimle toplasam taş taş üstüne, Yine de tamamlanmaz eksik kalan yanım. Ama belki bir gün, bir sabah sessiz, Güneş doğar da dokunur yaralarıma. Belki bir çiçek açar, bu kurak toprakta, Ve ben yeniden nefes alırım. O zamana kadar bekleyeceğim, Bu enkazın ortasında, umudun kırıntısıyla. Çünkü biliyorum, her dağ yalnızdır biraz, Bir köprü olur muyum kendi içimden geçmeye? Hangi kelime yetebilir anlatmaya beni? Her nefeste çoğalır, büyür içimdeki boşluk, Sesim yankılanır, ama bana bile ulaşmaz artık. Belki bir gece, yıldızlar düşerken avuçlarıma, Bir umut filizlenir bu küllerin arasında. Belki de yarın, güneş doğar gözlerime, Ve ben yeniden inanırım baharın geleceğine. RAMAZAN ACAR |