EZİLEN GÜLÜN HİKAYESİ (diyalog)....... Gördün mü? Yine bir gül ezildi toprağa… Küçücük elleriyle hayata tutunmaya çalışıyordu. Ama hangi vicdansızlık dayanır buna? Hangi taş kalpli kıyar bir çocuğa? ....... Gördüm… Ama görmek yetmiyor artık. Bir gül daha sustu, bir bahar daha kışa döndü. O küçücük bedenin üzerinde koca bir dünyanın ağırlığı var. Söylesene, bu dünya hep böyle mi kalacak? ...... Hep böyle mi kalacak? Kalır elbet! Çünkü susuyoruz. Çünkü bakıp geçiyoruz. Çocuklar ölüyor, güller eziliyor, Ve biz sadece izliyoruz. ...... Sadece izlemek… İşte en büyük suç bu! Bir gül solarken, bir çocuk toprağa düşerken, Biz bir şey yapmadıkça, Dünyanın karanlığı büyüyecek, biliyorsun. ...... Biliyorum… Ama ne yapabilirim ki? Vicdanı olmayanlara vicdan öğretemem. Bir çocuğun ölümü, bir gülün ezilişi, Kimin umurunda? .... Umurunda olmayanların sessizliği öldürüyor zaten. Bir gül kırıldığında, hepimizin elleri kanar aslında. Ama biz yaralarımıza bile bakmaktan korkuyoruz. Oysa bakmamız lazım... Bakıp utanmamız. ...... Utanmamız mı? Biz utanmayı bile unuttuk artık. Bir çocuk, bir gül… Sanki sadece bir rakam, Sanki bu dünyanın en basit kaybı. ....... Ama değil! Bir çocuk ölürse, dünya ölür. Bir gül ezilirse, bahar biter. Söylesene, nasıl bir dünya bu? Nasıl bir kalp taşır bunca acıyı? ...... Kalp mi? Kalp taşımıyor artık kimse. Vicdanlar kurumuş, insanlar sadece gölgeler. Bir çocuğu öldürmek… Bir gülü ezmek… Onlar için ne fark eder ki? .... Eder! Fark eder, ama bilmek istemezler. Bir gül ezildiğinde, toprak bile ağlar. O toprağı sulayan yağmurlar, Artık insanlık adına değil, yas adına yağıyor. ..... Ve biz hâlâ susuyoruz. Bir gül daha ezilirse, kim hatırlar onu? Bir çocuk daha ölürse, kim konuşur? Söylesene, bu sessizlik ne kadar sürecek? ..... Sessizlik mi? Sessizlik en büyük suçtur artık. Bir çocuğun ağlamasını duymayan kulaklar, Bir gülün ezildiğini görmeyen gözler taşlaşır. ..... Peki, biz ne yapacağız? Ellerimizle kırılan gülleri, Yüreğimizde hissedebilecek miyiz yeniden? O çocuklar için bir şey yapabilecek miyiz? ....... Yapacağız... Ama önce kendi kalbimizi temizlemeliyiz. Susmak yerine konuşmalı, Korkmak yerine direnmeliyiz. Güller ezilmesin diye... Çocuklar ölmesin diye... ,....,. O zaman başlayalım şimdi. Bir gül daha toprağa düşmesin diye, Bir çocuk daha sessizce kaybolmasın diye, Yüreğimizle konuşalım. .... Çünkü bir çocuğun gülüşü, Bir gülün kokusu gibidir. Onlar ölürse, bahar yok olur. Ve dünya, karanlık bir geceye döner. RAMAZAN ACAR |