Hint FakiriBu şiir; uykusuzadama ithafen yazılmıştır Hangi kadrajdan bakarsan bak Bir nehirdir ömrüm Batan, çıkan Bendinden taşan bir nehir Ganj kadar kirli, Nil kadar yaşlıyım Dar koyaklarda uçurumlar kesti yolumu Kirli sular karıştı kanıma, kirli aşklar… Bu yüzden cam kırığı yutmuşum gibi içim lime lime Bu yüzden aforoz edilmiş müritler gibi mutsuzum Topraktan gelinip, toprağa gidilen bu kısa yolculukta Bilseniz kaç zemheri eskittim İçimde bataklık kuşlarının hüznü ile Tuz kokulu bir deniz feneri gibi Bilseniz nasıl yosun bağladım, nasıl pas tuttum Ölü toprağı serilmiş gecelerde, yaralı bir türkü gibi inledim de Hiçbir okyanus bana kucak açmadı Bu yüzden, kalbimin billboardlarından topladım aşkı ve aşkımsı şeyleri Bu yüzden buza kesmiş yataklarda kan uykular uyuyorum Hem bu rüzgarlar o eski rüzgarlar değil Belki o eski, o güzel aşklar şiirlerde kaldı Belki ben dünlere, aşkı ilk tanıdığım günlere takılı kaldım Ki, oldum olası kokusuz aşkları sevmiyorum Bu yara dikiş tutmaz artık, bu kemik bir daha kaynamaz Kimse çöle sürmüyor artık beni Ben çölde çiçeğe öykünüyorum Hint fakiri gibi fakirleşiyor kelime haznem Gitgide içten sürgüleniyor imgelerin kapıları Bir nehir gibi kuruyor kalemim Ben artık şiir bile yazamıyorum |
Sanki Highrock ve uykusuz adam oturmuş koca bir söğüdün gölgesine
Fonda da bu müzik
Highrock anlatmış, uykusuz adamın kulağı onda ama gözleri uzaklara dalıp gitmiş.
Nedense böyle bir manzara canlandı gözümde şiiri okurken.
Öyle ya, bazen sessiz kalmak da hak vermek ve anlamak değil midir bize yüreğini döken kişilerin ağrısını
Güzel şiirdi... bir dosttan, dostuna içtenlikle yazılmış
Selamlar Highrock