Kalubeladan beri bu böyledir
Çığırtkana avuç avuç mutluluk dağıtılır
Duyulmaz bizim kallavi sessizliğimiz
Sabrımız cehennemle sınanır da
Sorulmaz hal-i pürmelalimiz

İşte bu yüzden biz, İşte bu yüzden…
Kahrımıza rakı döke döke, acımıza tütün basa basa
Ah hayat yazarız camların buğusuna ah hayat…
Bu yüzden her çarmıha İsa
Her kuyuya Yusuf
Her mağaraya Muhammed’iz

Biziz, kınına küskün bıçak
Biziz, ateşle barutun öpüştüğü infilak
Ayağımızda deve derisinden çarık
Elimizde abanoz ağacından bir asa
Ateşe sevdalı ateş böcekleri gibi ateşe koşuyoruz
Ardımızda yangınlar bırakarak

M a s u m u z
Aşk kadar günahkar, aşk kadar masum…

Tekmil puştluğu ile üstümüze gelirken bu fırıldak dünya
Şarjörümüzdeki son kurşunu öpüp koklayıp
Yana yakıla mutluluk arıyoruz aşkın kanlı labirentlerinde
Ki dört bir yanımız çapraz fişek bela

Kimimiz takvim yapraklarına düşman
Kimimiz aynalarla kanlı bıçaklı
Kimimiz alkolle banıyor hüznünü
Kimimiz ifrit görmüş gibi kaçıyor aşktan
Kimimiz merdiven altı aşk pazarlarında
Şeytana satıyor ruhunu

Kimimiz de -Tüh ulan bugünde yaşıyorum diyecek kadar
Hayattan nefret edip
Şarampole kırıyor direksiyonu