Şaşırmam Kıblemiemin misin topladın mı kendinden arta kalan ne varsa gülüşünü, öpüşünü çocuklar gibi küsüşünü aldın mı beynimin kılcallarından iyi bak içime senden ne bir iz, ne bir işaret kalmasın ateşin koynunda bir bıçağı taze bir yaraya basar gibi bas göğsüme yokluğunu felç olmuş bu aşk bir daha ayağa kalkmasın hadi çek tetiği bir gidişin hakkını vere vere ezmeyi ezberlediğin kalbimi eze eze git bana yükle bu aşkın bütün vebalini bir deli rüzgar gibi ese ese git gittin diye geçmem sevdamdan puşt bir mermi gibi şarjörüme ihanet etmem bir mızrak gibi dik ve erkekçe çekerim acımı kum fırtınasına yakalanmış bedevi gibi şaşırmam kıblemi en kallavi fırtınada bile uğramam başka bir limana hep sen yönüne kırarım dümenimi bir değil bin ayrılık üstüme gelse aşksızlıktan kırılsam oturmam namahremin otağına kanıma ekmek doğrar el açmam başkasının lokmasına en fazla... tutup rakının beyaz ellerinden ya duvarları kanatırım yumruğumla ya da duvarlara senin adını yazarım kendi kanımla… |