D’elikanlı Rücugeceyi vurdum ellerim kan yıldızlar ağır yaralı samanyolu feryat figan uyandı içimdeki miskin cellat şizofreni seanslarında sorguladığım binlerce soru işareti kışkırttı içimdeki cinneti kafamı duvarlara vura vura çıkardım beynimin duldasından aşkı fondip yapılmış kadehlerin umarsızlığında süt kuzusu bir bebek minik elleri ile nasıl iterse salça sürülmüş memeyi kendimden uzağa ittim aşkı ve aşkımsı şeyleri gelinlikle çıktığı eve kefenle dönen berdel kızları gibi döndüm kendime döndüm dönmez olası cehennemime döndüm puşt zulası yalnızlığıma sakın, sadakatsizlik sanma bu eylemi ölümcül bir vazgeçiş d’eli kanlı bir rücu bu kabul olmayacak bir duaya amin deyip zevale öykünmekten v a z g e ç t i m hani Sezen diyor ya “aşk için ölmeli aşk o zaman aşk” öldüm öleceğim kadar aşk için... ölüp ölüp dirilmekten v a z g e ç t i m |