2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
144
Okunma
Uyu halkım, uyu, gök mavi, deniz duru,
Çocuklar aç mı, ölüyor mu, boşver, sen bakma şuraya buraya,
Gözlerini kapat, perdeleri çek,
Ekranlar sana masallar anlatsın, huzurun kaçmasın sakın...
Sana bir düş çizdiler, renkleri sahte,
Gerçekler acıdır, dokunmaz sana,
Bir el uzansa, "terörist" derler,
Bir ses yükselse, "hain" diye sustururlar...
Uyu halkım, uyu, derinlere dal,
Etrafın sessiz, dünya ne halde, sorma!
Birileri çok konuşuyordu, aldılar içeri,
Biri adalet demişti, unutturuldu ismi...
Gazze diye bir yer yok artık haberlerde,
Çünkü talimat öyle verildi,
"Kan gösterilmez, acı duyurulmaz,
Zulüm anlatılmaz, halk uyutulmalı!"
Uyu halkım, uyu, hikâyeler güzel,
Bak ne güzel diziler çekilmiş sana,
Bir aşk, bir ihanet, bir zengin hayat,
Senin derdin bu olsun, senin gündemin bu!
Sokakta bir kadın bağırıyor,
Yanında çocuğu aç, gözleri donuk,
Ama kamera dönmez ona,
Çünkü onların yeri haber değil!
Uyu halkım, uyu, adalet susturuldu,
Özgürlük sandığın prangalar döşendi.
Bir bildiri yayımlandı,
“Düşünmek yasaktır, soru sormak tehlikeli,
Sus ve itaat et, yoksa sıra sana gelir!”
İstanbul’un yolları karanlık şimdi,
Çünkü birileri fazla seğirtti,
Kim kimin önünü keser, belli değil,
Kim kime düşman, neye inanmalı,
Herkesin zihni bulandı...
Uyu halkım, uyu, hakikat korkak değil,
Ama sen korkutuldun, sindirildin.
Bir gün sorarsan, "Ne oldu bize?"
Cevabı uzak değil, içindedir...
Uyu halkım, uyu, ama bil ki,
Birileri uyanırsa, zincirler kırılır,
Birileri bakarsa, gerçekler haykırılır,
Birileri sorarsa, hesap sorulur!
Uyu halkım, uyu, ama unutma,
Karanlık ebedi değildir,
Uyananlar olursa,
Güneş yine doğacaktır…
Bahadır Hataylı/21.03.2025/Sancaktepe/İST
5.0
100% (1)