uzak ülkelere yolculuğu var çok konuşanların, kelimeler biriktirmiş olanlar var. Bir şarkıdan bir nakarat var dilin ucunda sözden öte.
Hava çiseliyor kızıl bulutlardan susmaya mecbur gönül
hatıralardan...
kokusun duyanlar eslem vadilerini gezer uyku vakitlerinde, yeri göğü anlatır lirik şiirlerde şaire..
tüm bahçeleri kıskandıran bir çiçek açar gölgesine sığınır ruh...
kalemden dökülen kelimeler birbirini kovalarken hisleri uyandırır okuyanlarda..
bir sonrasına merak başlar.
Eserinizi tebrik ederim
Saygılarımla
İsmail Yılmaz

yağmurun sembolik gücü ve iç dünyanın duvarlarını yıkan fırtınalı duyguların dışa vurumu..
yağmur, aynı zamanda umudun ve yeniden doğuşun sembolü.
yağmurun toprağa karışarak yeni bir hayatın başlangıcına vesile olmasını istemek, hem şairin kendi duygusal yenilenmesi hem de sevdiğinin hayatına bir nebze de olsa mutluluk katma arzusunun bir ifadesidir.

yağmurun sembolik gücünün yanında aynı zamanda da bir haberci gibi ima edilmesi, söylenmek istenen sevgi ve meramının sevgiliye ulaştırılma isteği ne güzel vurgulanıyor şiirde.

yoğun bir özlem ve kavuşma arzusu var.
sevgiliye ulaşamamanın verdiği acı gökyüzünün yarılmasıyla kıyaslanıyor. yağmur, bu hasretin gözyaşları ve aynı zamanda sevgilinin kokusu, sesi gibi duygusal bir yüklenme olarak resmediliyor şiirde.


bir damla hasret, bin damla ateşe eş değer.

bir damla hasretin melodisi, dinleyenlerin yüreğine dokunuyor.

bir damla hasret, geniş bir çölü nemlendirebilir.

bir damla hasret, kalbin en derin noktasında yankılanan bir ses gibidir.
bu ses bazen fısıldar, bazen çığlık atar ama her zaman insanın iç dünyasında devasa bir yangının habercisi olabilir.

en içten tebriklerim
ve iyi dileklerimle.