Serap
yokluktan varolana
besleyen yaşamı beyaz zarftan uçuşu kelebeklerin ey serpilen mürekkep çiceklerini çağıran çıplak vişne ağacı yirmi dokuz harf şiirin boğazında kör ilmek öncesiz sonrasız felç inmiş kağıdın incesine kırık beyazına bağlanmış uçurtmalar dil eğirir imgelerini samanlıkta aranan iğneyle onca zaman hayalin sızısına çıkan umutlu kanama hatırında, geçen başka selam cesetler kadar kalınan diyar raydan çıkıp tutulan el nazım unutulmuş mendil kara dut dallarında gök çekimine kapıldığımda mor uçurtmaların ardından şımaran çocukluğum selvi zamanların alevlerinde adım adım kül yardan atılmaya heves rüzgârın sahrayı çeken serap adım adıma iz üç kere öp kuşlar yesin ellerinden ekmek kırıntılarını yağmur al saçlarına parmaklarına uzasın damla tuz yangını bir damla okyanusun dalınca dalgalara içi içe bağlayan rüya Sude Nur Haylazca (Vaha Sahra) |
Hani bütünden koparmak şık olmayabilir belki ama;
felç inmiş
kağıdın incesine
kırık beyazına bağlanmış uçurtmalar
dil eğirir imgelerini
samanlıkta aranan iğneyle
Şiirin bütünü ile birlikte bu dize çok ekstrem..
Takipteyiz kalemin çizdiklerinin.
Yüreğinize sağlık.