Can HarbimCan Harbim güzel şeyler yazmak istiyorum olmuyor kararmışım, insansızlığın yas evinden çıkamıyorum bir tek senleyken güçlenip, dağları, denizleri, nehirleri, şelaleri, ormanları, düşünüp mutlu oluyorum doğduğum toprakların bitmeyen yası biri gider, diğeri gelie eli kolu bağlı kırkı çıkar acıların sevdiceğim, sen u’mutlu musun uzaklar kadar âh iç çekip, gece tül olup çekilince aramıza üşür müsün üşüme ben sende, sen bende birbirimize taşınmışken kalbim dar alıyor uzaklıklar araya girince aşk olmuşsak arz ile arş misali yağmurlar elçimiz ebem kuşağı yüz görümlüğü sevdayla kuşanmışız ağlamalarım çoğalırken şiirin aralığında seni beklerim kendime ceza doğmuşum mükafat, sabrımı sınayan zamana, sana bütün güzelliklerdesin “Ol der, olur!” Ol dedi, olduk mızrap ile bağlama, türkü türkü bitimsiz zamanları sabah ettik yüz yüze gün doğurduk sesinin şifasıyla dindi Ağrı’m, Nuh’un yaşamı yeşerttiği göğsünde zeytin dalıydık ağlayıp durduğumu bilme gamzelerimde biriken Kevser’i de bir tek gülümsememi gör ağır mı tüyden hafifken yüküm yıkılıp, diz çökmüşlerime bakma canharbim ben diyeyim ki gece sen de ki gündüz Kürtçe türküler söyleyip Türkçe şiirler yazıyorum bu an ben hallerinde misin gözümün ışığında duman ben mi sen halindeyim kıyan hangimiziz biz haline haklı çıkan hep sen ol çünkü; ben yüksek duvarlar örerken, sen bütün duvarları aşıyorsun göz bebeğim ben deliyim bilmelisin… tepelerden dağ, nehirlerden okyanus yapanım üç, iki, bir… Sude Nur Haylazca (Vaha Sahra) |