Gönül AğıŞifa mı geldin, ağrıyan yanlarıma… Ertelenmiş yaşamışlıklara karşılık gelen misin? Saflığın cehennemi içim, cennet sen misin? Dalıp da varamadığım, derinliklerden gelen anlam sen misin? Gecenin en koyu aralığında kalmış gözlerime, şafak şafak bakıyor gözlerin… Başımı koyduğum, göğ(s)ün bulut bulut yağmur yağmur… Arz ile arş arasında bir arzuhalsin, huzurunda nazımı unuttuğum söyle sen kimsin? Buğulu camlarıma usul usul vuran, damla sen misin? Yedi renkle içimi açan gülüşün, dudaklarımda çiçek çiçek tebessüm… Şımarık biraz, biraz da çocuk, gün doğurmuş annen seni, en kutlu sevinçle müjdelenen misin? Varlığın varlığıma en kadim tanışıklık… Sahi hangi mevsimdensin, hangi iklim getirdi seni! Hangi sihirden koptunda da geldin… Güneş, ay, yıldız, evreni tamamlayan o sır sen misin? Coşkusu tarifsiz, yurtsuza yurt olan! Şarkım, şiirim, dil uçuklatan imgem sen misin? Kucaklayan, mutlandıran ey sen! Vuslat hasreti, evvelim ahirim, yuvam sen misin? Ne yerde ne de gökte, itikât kâinatında, kalbimde büyüttüğüm sevda sen misin? Ateşle suyun iç içe geçtigi zıtlıklar âlemetinden gelen sen misin? En emin olanın kudretiyle eğilen kalbimize amenna! Kırk asır yetmez hatırına, âlâdan âlâ derde gömen ey aşk gelen sen misin? Sude Nur Haylazca ( Vaha Sahra) Not: sayfamda üç harfliler benden bağımsız etkili yorum seçip iptal ediyor sonrasında bilginize. Yönetime bildirilmiştir. Kontrol ediliyor. |
Olmaz olmaz deme
Olmaz, olmaz.
Bu sorular, zor.
Yanıt istenmiyor çünkü.
Çok saygımla Üstadım