Gönül AğıŞifa mı geldin, ağrıyan yanlarıma… Ertelenmişliklere karşılık, yaşamak sen misin? Saflığın cehennemi içim, cennet sen misin? Dalıp da varamadığım, derinliklerden mi geldin? Gecenin en koyu aralığında yeni doğmuş gözlerime, şafak şafak bakıyor gözlerin… Başımı koyduğum, göğ(s)ün bulut b ulut yağmur yağmur… Gökle yer arasında bir yersin, nazımı huzurda unuttuğum sevda sen misin? Buğulu camlarıma vuran, sen kimsin? Yedi renkle içimi açan gülüşün, dudaklarımda çiçek çiçek tebessüm… Şımarık biraz, biraz da çocuk, gün doğurmuş annen seni, en kutlu sevinç sen misin? Varlığın varlığıma en kadim tanışıklık… Sahi hangi mevsimdensin, hangi iklim getirdi seni! Hangi sihirden koptunda da kollarımdasın… Güneş, ay, yıldız, evreni tanımlayan o sır sen misin? Coşkusu tarifsiz, cümleye kurulan ey yurt sen misin? Şarkım, şiirim, dil uçuklatan imgem sen misin? Kucaklayan, mutlandıran ey sen nesin? Vuslat hasreti, evvelim ahirim, yuvam sen misin? Ne yerde ne de gökte, itikâtlar kainatında, kalbimde büyüttüğüm bebek sen misin? Zıtlıklar içinde, dışında. Ateşle suyun iç içe geçtigi hayretler aleminden gelen sen kimsin? En emin olanın kudretiyle eğilen kalbimize eyvallah! Kırk asır yetmez hatrına, âlâdan âlâ derde gömen ey aşk gelen sen misin? Sude Nur Haylazca ( Vaha Sahra) Not: sayfamda üç harfliler benden bağımsız etkili yorum seçip iptal ediyor sonrasında bilginize. Yönetime bildirilmiştir. Kontrol ediliyor. |
Kaleminize sağlık.
https://www.youtube.com/watch?v=Ffa2CONoW5Q