ÖZENTİ'NİN RÜYASI (HİCİV)
Ben bir uçan inektim, afilliydim, şekildim,
Cinsimi hâkir görüp, kâf dağına çekildim. Ayrık otu yedim hep,küspeyede katlandım, Ara sıra denk gelip, havyardanda otlandım. Dedim koca başımı, batıya bir salayım, Garp’a doğru yol alıp, elit hava alayım. Yükseldim bomboşluğa, oldum kukuma kuşu, Dişlerken dimağımı, küffârın azı dişi. Öyle dikti ki burnum, Paris’e tez alıştı, Şanzelize caddesi,eyfeli de dolaştı. Gurbetçi bir ses duydum : sen dimağı sağırsın , Mondafon’a öykünme yerli kara sığırsın. Kanat çırpıp Berlin’e ,Noel Çam’ına kondum, Aldandım yaldızına, meyvesi vardır sandım. Üç boğumlu bir akrep vahtiz meyi zerk etti, Bedenimdeki kanım, damarımı terketti. Bir tutam yonca için haçlıya selam durdum, Püsküllü kuyruğumu kıvır kıvır kıvırdım. Bomboş gönül hanemde yoktu çiftlik çilesi, Aynaya bir baktım ki başım kibir kulesi. Uyarınca anlattım! Öküz saf saf bakındı, Anne Tavuk şaşırıp civcivleri sakındı. Çilli Horoza sordu: uçan inek mi olur, Horoz: Leylek ’e danış ! O gezgindir,o bilir! Anne Tavuk kümeste merakımdan çatladı, Hacı Leylek durur mu ! hemen lafa atladı. Bir inek uçtum der se! Fikir firar nafile, Laklakaya ne hacet ,sormalı bir akile. Akil baykuş söz aldı, gece niye görmedim! Kuş beyinliyim amma, hiç kiraya vermedim. Zannımca çok sivrilmiş ecnebide yaşarken, Ya da bir haller olmuş, el tezeği deşerken. Yavuz Bozkurt hilâlin hüzmesinde yatarken, İt-kopuğa doğrulup, sille şamar atarken. Dedi:eyy! yurtsuz ahmak kime neyi yutturdun, Alman kasap görünce möö möö diye tutturdun. Söyleyi unuttum! Size koyun saydırdım, Ne rüya ne de hülya, işkembeden uydurdum. Burnumdan kıl aldırmam, Avrupa uşağıyım, Aslen inek te değil, kervancı eşeğiyim. |