YAŞ DENİZİ
"En derin yaralar, sessizce dökülen yaşlarda gizlidir."
Gönül aşkından, Gözyaşı dökmekten usandı. Derviş gözlerim, yaş üretmiyor artık; Ayrılık, ölümün diğer adı. Boğazıma bir taş gibi oturdu sanki Cama vuran eski hatıralar. Bir kere kara sevdaya tutulmaya gör, Gözlerine geceler dolar. Aşk söyletir yanık türküleri, İçimde dalgalanan yaş denizine. Gözyaşı usulca aşağıya doğru iner, Başımı koyunca dizlerine. Demir attım yaş limanına, Gün eksilirken penceremden. Kırıp camları bağırsam avaz avaz, Yas göğsümde koparken. Bir namazlık saltanatım, Dağılmış bir yara gibi gittiğinden beri. Gittikçe artıyor yalnızlığım, Bir kış güneşi gibi gündüzleri. Hiçbir terkediliş ve veda, Ölümden uzun değil. Avuçlarımdaki hüzün kanat çırpar, Vicdan aynasında kırılır gafil. Say ki öldüm, Ardımda kabuk tutmayan bir yas bırakarak. Vur şimdi başını dağlara taşlara, Yorgun bir duman gibi solumdan savrularak. Halil Kumcu 22 Eylül 2024 / Pazar / Bartın |