YAŞ ALDIKÇA
"Yıllar bedeni alır, ama ruh, gençliğin sonsuzluğunda saklanır."
Koskoca bir hayatın heba olduğunu Yaş aldıkça yalnızlaşınca anladım Yalnızlaştıkça yaşlandım Gözden göze hayır yok imiş yanar da buna yanarım Birkaç kırışıklığın lafını bile etmiyorum Kırılmış kumbaramdaki bozuklukları yitirmiş gibiyim Birer birer göç etmeye başladı Yaş aldıkça tanıyıp bildiklerim Görünen o ki Yüreğime daha bir sıkı sarılır oldu çocukluğum Elimdeki avcumdaki eriyip gitti Kalabalıklar içinde sanki boğuluyorum Aşıklar ölmez ölen ten imiş Aşkın yaşla bir ilgisi yok imiş Ürkek yüreğim Yalnızlık erişilmesi zor bir şey değilmiş Mesele sadece yaşlanıp ölmek değil Hiçbir şey yapmasan da zamanla damla damla eriyorsun Geçip giderken yıllar Geceler boyu duvarların konuşmasını bekliyorsun Yaş aldıkça eksildi ömrüm Bugünü dünsüz yarını bugünsüz yaşıyorum Yaradan taşıyamadığım yükümü En yakıcı hatıralara dönüştürüyorum Yaş aldıkça anlıyorum ki Saçlarım beyaza bürünse de Ellerim titreyip güçsüz düşse de Ruhumdaki gençlik hiç yaşlanmayacak belki de Yaş aldıkça bu fanilikte Gölgelerle dolu hayat sahnesinde Alkışsız bir ölüm gelir Gözlerim kapanırken bu son perdede Halil Kumcu 19 Eylül 2024 / Perşembe / Ankara |