3
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
356
Okunma

Dümdüz bir yolda yürüyorum,
Hiç sapmıyorum patikalara…
O sarı papatyalar kandıramıyor beni,
İçim gitse de kokularına, göz kırpıp dursalar da
“Dümdüz gitmeliyim” diyorum.
Yoksa içim coşar, bir şeyler uyanır toprağımda,
Umut yeşerir yeniden.
Umut varsa, ölü toprağını atar üzerinden içim;
Çiğnenip geçilecek çiçekler peyda olur orda…
O toprağı üzerine örteli çok oldu oysa.
O kadar yolu boşuna mı aştım;
Hiç sapmadan yan yollara,
Hızlı hızlı çarpmadan kalbim?!..
İşte bunları söyleyip dururken kendime,
Dümdüz giderken…
Olacak şey miydi
En kaçtığımla burun buruna gelmem?!..
Papatyalarla dolu bir patikaya döndüren
Yürüdüğüm yolu birden,
Kafeye girerken kapıda karşıma çıkıp
Tam çıkmak üzereyken beni bekleyerek
İçeri girmem için kapıyı aralayan usulca,
Yeterli bir boşluk açan bana, doldurmam için…
Bir boşluğu doldurmamı sağlayan içimde;
Tebessümüyle kafenin olmaktan çıkarıp
Başka bir yere ait kılan o kapıyı,
“Hoş geldin evime” diyen…
5.0
100% (3)