Sakladığın gözyaşlarımı kim görecek
Boşalır gecenin bir saatinde,kim silecek
Hasar gören duygularını karanlık örter mi
Suskun ay ,sustu yıldızlar,bu gece
Gün savaşlara gebe, çalmakta siren sesleri
Yıldızlar kaydı bak,kavis çizerek aşkın üzerine
İhanetin tanığı geceler nefreti kustu …
Aşk yolundan saptı,sözlükte yeri kalmadı sadakatin
Sen gözlerimden benliğimi içerken
Ben senin gözlerinden ihanet gördüm
Gözlerine baktığım zaman cennet bahçesine geçerdim..
Bir aldatmacaymış, kötü bir rüya..
Kötülüğün bile bir yüzü vardır,
Bir görünüşü.. ama en beteri buymuş
Bu aldatmaca.
Bir masal olsaydın razıydım
Bir şiir olsaydın, seni alır yazardım.
Güzel bir yüz kalırdı senden geriye, hoş bir anı..
Kimsenin dokunamıyacağı bir tarih.
Ama hiçbir şey kalmadı..
Bir yokluğu varsaymışım.
Bir HİÇ’e sarılmışım.
Çölde serap bile değilsin.
Serabın gizli ışığı vardır.
Sen ışığı yutan karanlık.. bir kör kuyu..
Ben kör kuyularda kaynak suyu aramışım.
Haydi durma doldur edepsizliğini ceplerine
Oysa yandığımı bildirmem seni yok sayarım
Yalnızlığın çoğunlukta var olduğu zaman
Yemin ederim bütün dakikaları siyaha boyarım
Ümidi tükenmiş, yalnızlık ilmeğini boynuma takarım
Unutmuş görmeyi gözler üşür yürekler
İhaneti bırakır geçtği yollarına
Kalbinin her vuruşu alır görürür zamanı
Sen nice zalimliklere imza atansın
Küçük bir ümit kırıntısı kalmazken elde
Ayak sesi duyulur uzakta
İhamet senfonisi çalar rüzgarın ıslığında
Kaldı yürekte buruk aşkın ölüm yası
Islandı hatıralar, yıkıldı hayaller
Bundan sonra istediğin gibi yaş sen hayatı

YEŞİLIRMAK