Sürgün Tadında
Hasretin kıskacıyla şu ömrümden vuran sır
Sarılmamış yalnızlık uzatır sürgünümü Platonik ölümler sol yanımdan ısırır Düzeltsen kırılacak deşip durma dünümü Umudum vurulunca yoruldum demelerden Melankolik fikirler sardı dört bir yanımı Koştum mesafelere kaçıp mesafelerden O ıslak gecelerde gel tayin et yönümü Bedava ölür insan yaşamın pençesinde Zaman ömrün kırkında savuruyor günümü Bir veda havası var eylülün ensesinde Sensizliğe yaslandım sen getirdin sonumu Zamanı aralayıp bakarım aralıktan Sana susadığımda göremedim önümü Gece serpme üstüme korkarım karanlıktan Şefkatinin böğründe sar sarmala kinimi Siyah ip beyaz ipten şafakla sökülürken Emer nefsi emmare seher vakti kanımı Yosmalar pusudalar yıldızlar dökülürken Bu ateş çemberinden gel de kurtar canımı Sonsuzluk ırmağından üfle çoraklığıma Günahın sürgününde biriktirdim anımı Dönüşün ab-ı hayat olsun kuraklığıma Düştüm parmaklarından dön de yücelt şanımı |
Sürgünde çoğalan duygular ruha zenginlik katmakta, dönüşe hazırlanmakta.
Tebrik ve saygıyla.