Çay Tadında Yalnızlık
Sürme keder tarlasını yeşermesin ıstırabın
Can yongası sefer tasım çay tadında yalnızlığım Giyme vuslat hırkasını dibi yoktur bu girdabın Gözlerinden eylül geçer, irşadında yalnızlığım Gönül gömleğimde düğme, sensizliğimi ilikler Kırk kez diksem tutmaz yama, inadında yalnızlığım Hasretinle beni döğme, yutar beni derinlikler Penceremdeki rüzgârın feryadında yalnızlığım El gibi yıkma tahtımı, dert değilim yakınasın Ahu dilber dudağının, muradında yalnızlığım Yâr için bozdum ahtımı günahsız olan kınasın Uçup gider kör bahtımın kanadında yalnızlığım Fısıltın sürgün lekesi, yokluğuna oldum bizar Toprak gibi şefkat kokan azadında yalnızlığım Taştan masallar ülkesi yer üstünde ıssız mezar Ganimeti şu ömrümün, bir kadında yalnızlığım... Dost Kalem Aşık Lüzumsuz’dan Ne söyledim, neler yaptım, yürek beni dinlemiyor Hazan hüzün sarmalında, sanmayasın inlemiyor Yalnızlık tek Hâk’ka mahsus, deli gönül anlamıyor Huzur mutluluk da neymiş, inadın da, yalnızlığım....... |
Hazan hüzün sarmalında, sanmayasın inlemiyor
Yalnızlık tek Hâk'ka mahsus, deli gönül anlamıyor
Huzur mutluluk da neymiş, inadın da, yalnızlığım.......Aşık Lüzumsuz
Merhaba değerli dost, değerli kalem
Şiir güzeldi
Biz de okuduk, kutladık ve alkışladık yürekten
Gönlüne, ömrüne bereket
Şiirle kal, dostça kal ve de hoşça kal