Özgürlük Belası
Kuşlar
Her şeyi görüyorlar Bizi bu özgürlük belasına atan da onlar Oysaki günün bu saatinde Demlemişim çayımı Yapmışım sucuklu yumurtamı Şu mayıs havasında Tiril tiril her yer İnsanın dışarıdan içeriye giresi gelmiyor yeminle Öyle çarşı pazar değil Dışarısı deyince adamakıllı dışarısı Evden de çık İşinden de çık İçinden de çık Bir bahar havası alsın için dışın Az dalaklansın Hisset Kuşlar Her şeyi görüyorlar Bizi bu özgürlük belasına atan da onlar Şimdi bu saatte Tam da gece yarısı Ufak ufak demlenirken iki arkadaş arası Evi hayal etmek Evin en müstehcen hallerini En ayıp En dayanılmaz Kapıdaki kırgın halin “bensiz mi içtin”der gibi Dudağına kondurduğun o belirsiz kıvrım Göğüs çatalına düşen bir damla ter Bana sarılmak için üzerinde hızla yükseldiğin ayak parmakların Hepsini bir kalemde geçtim de Bakışların Ateş eder şehvetin dibine dibine Ben şimdi Bütün bunları bırakıp Çalışırken işimi bölen sesine kulak asmayıp Nöbet gecelerinde sensizliğe höykürmeyip Girmişsin koluma Üzerinde mürdüm rengi sifon gömleğin Hafif bir esinti var Teninde dans ediyor rüzgar Ben onu kıskanmayıp Bütün bunların öznesi olmaktan vazgeçerek Özgürlük belasına mı bulaşacağım Bulaşalım be Haydi bizim de belalı bir sevdamız olsun Sevgi Dündar |
Tebrik ederim.