Okuduğunuz
şiir
23.11.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Hasbihâl...
asırlık bir yalnızlık gözlerimdeki boşlukta düşük yapmış bir şiir kelimeler sancıda ölüme duruyor zaman en doğurgan yanıyla hani bilirim ki bizden çıktı bu dava uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza”
sesimde ağır bir yük havasını bozuyor odamın her düş(üş)ün kan kaybında saat kadranındaki zaman süzgeci bir bilsen odamın duvarları nasıl da sisli kaldırsalar diyorum üzerimden şu evin çatısını sokağa çıkmaya dermanım yok yıldızlar da kayıpta bu gece bir yağmur ki döver gibi şehrin yüzünü aldatıyor beni gecenin bu hüznü yılgınım bitkinim omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
şimdi otur yanıma tüm öfkemi kustum nasılsa korkma sana saldım içimdeki zamanı ve aklımın en karanlık yanını hep sende temize çekmedim mi karalamalarımı usulca uzan öp alnımdan say ki arındım her gece işlediğim cinayet utancından gözlerime bak şimdi nasıl da sabırsızlanıyor intihar vakti haydi vuralım tüm çocuközlemleri
“İllet oluyorum seninle bu hasbihâle…çayın demi geçiyor her seferinde”
sayfamda şiir adına mola veren ve yürek sesime eşlik eden tüm dostlara sonsuz sevgi ve teşekkürlerimle…
Seçici kurula ayrıca sonsuz teşekkürler…..Sesimi arkadaşlarla buluşturdukları için..
Vesile ile tüm eğitim camiasının ve sevgili öğretmen arkadaşlarımızın günlerini kutluyor aydınlattıkları kadar aydınlık içinde kalsınlar diyorum..Sonsuz saygılarımla emek işçiliklerine…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
şimdi otur yanıma tüm öfkemi kustum nasılsa korkma sana saldım içimdeki zamanı ve aklımın en karanlık yanını hep sende temize çekmedim mi karalamalarımı usulca uzan öp alnımdan say ki arındım her gece işlediğim cinayet utancından gözlerime bak şimdi nasıl da sabırsızlanıyor intihar vakti haydi vuralım tüm çocuk özlemleri
sevgili dost yüreğine sağlık kelimelerin sihirli evine beni davet ettiğin için teşekürler
Şiirdi şairim En derinlerden hatta bazılarının bakınca yükseklik korkusu debreşir Derin acıların dilsizliği dile gelmiş güzel tarzınızla kutlarım günün şiirini sevgimle saygımla cici bayramlar hep huzurla.....
Aralara doldurduğum zaman sayfaları arsız ve duraksızca her ne kadar devam etsede içimde ki eksik yanım bir türlü dolmuyordu sanki anlarım nefes hızında gidiyor ve ben bir türlü tatmin mutlu olamıyordum ve ne yapsamda bu yanımı dolduramıyor yalnızlığımı kapatamamakla beraber sürekli çoğalıyordu.Göz mesafesi olmuştu yalnızlığım ta ki o karşıma çıkana dek önce sevip sonra güldüğüm noktaya düştügünde gözlerim onda kalmıştı, adında ki bahar kokusu üstüme bulaştığında onsuz kokamıyordum artık...
düşük yapmış bir şiir kelimeler sancıda ölüme duruyor zaman en doğurgan yanıyla hani bilirim ki bizden çıktı bu dava uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza”
Şiir den önce içimizdekiler değilmidir zaten düşük yapan şair, hep değilmidir bir yerlerden kanlı ve acılı düştüğümüz, hayata sanki hep içimizdeki cenini düşürmek ve sancısını çekmek için gelmişiz sanırız, yanılgılar değilmidir bizi hep hayata zayıf düşüren, güzel ve sızılı bir kıta idi..
bir bilsen odamın duvarları nasıl da sisli kaldırsalar diyorum üzerimden şu evin çatısını sokağa çıkmaya dermanım yok yıldızlar da kayıpta bu gece bir yağmur ki döver gibi şehrin yüzünü aldatıyor beni gecenin bu hüznü yılgınım bitkinim omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim
bir bilsen kömür gözlü sevdiğim, gözlerimdeki pusların ağırlığını içimde bir boşluk ki yokluğun dolu içinde kalksam otursam diyorum içinden, doğrulamıyorum bir türlü yürüsem diyorum ama dizlerimde ki yükün vuruyor cıva ağırlığında ayağıma ayağıma baksam diyorum sensiz bir hayata dönüpte, boynum tutulmuş çeviremiyorum bile bak görüyormusun sevdiğim sensiz yapamıyorum işte sanki kovadaki suya batırılmış elbise gibiyim battıkça batıyorum içine doğru ağırlığımca ama çıkmak isteyen kim ki ben bilirmiydim bu halide seveceğimi sonsuza dek isteyeceğim hem de.
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
Sen Kömür gözlü ateşim aklımın tırnaklarını törpülüyorsun sürekli düşlerimde ki saklımın sahibesi sana sesleniyorum sorma bana düştüğün yerleri anlatamıyorum ki sana seni sorma bana çelişkili cevapların girdaplarını ben sende her şeyi unutuyorum sorma bana ben nasıl yaşıyorum biliyormuyum ki bildiğim tek şey yokluğun zaten içimde koskoca bir boşluk bir türlü dolduramadığım sorma bana sadece gece gibi olan gözlerini göster bana... sen sanırmısın kitap gibiyim sayfalarım dağıldı sende yazılarım satırlarımdan çıktı bir kere toplayamıyorum bile ne onları ne de kendimi ben sende iken her şey bitiyor kendim gibi sorma bana seni nasıl yaşadığımı kendimi unutuyorum seni nasıl anlatabilirim ki bazen içinde kaybolduğum boşluk gibisin bazen de çekmek istediğim nefes gibisin bazen de kanayan yaram gibisin hep acıyan bir bilsen yokluğunda ki acılarımı bazen onuda anlatamıyorum sızılarımdan...
şimdi otur yanıma
Şimdi otur yanı başıma sana aşkı anlatacağım, çektiğim soluk içime düştüğünde yoksun ya nefesi kesilir ara ara yolları kapanır, sen olmadıktan sonra hava nedir ki alınsa ne olur ki...hani gözlerin düşer ya içime, susarsın ya hani en kuru halinden damakların yapışır sanırsın, kana kana içersin bardaktan suyusadece dudaklarında ki kuruluğa ya da damağına verdiğin ıslaklıktır bu, ya gözlerinde ki hasretim bunu hangi duygu ile giderebilirim hangi ıslaklık ya da hangi duygu sana olan hasretimi bastırabilir, bana verebilirlermi yokluğunu unutturacak bastırabilecek bir şeyi, yaşamaksa eğer zamanın aralığından şuursuzca seni an be an, bir bilsen daha yazamadıklarımı, bir bilsen içimdekilerikaleme alamadıklarmı, yüreğime çizipte kanattığım sensizlik yaramı bir bilsen sevdiğim şimdi benden uzakta durabilirmiydin acaba...sana sevdayımı anlattım yoksa sensizliğimi bilmiyorum ama sensizliğe katlanamıyorum, dayanamıyorum dayanmakta istemiyorum...
Seni okumayı seviyorum sanki ben yazmışım gibi geliyor şiirlerini o kadar benden ki dermişim İhtiyar, yüreğini ve kalem tutan elini öpüyorum ablam ve bayramını en içten dileklerimle kutluyorum, sevgimdesin her daim...
sen çılgınsın genç adam..satır satır işlemişsin şiirin sana getirdiklerini..:)) ve beni nasıl mutlu ettin ablam...bu ihtiyar sıcak ve samimi bir ses duyunca işte böyle kendinden geçiveriyor ... ağzı kulaklarında...birilerine ulaşmanın keyfi vurmuş yüzüne...
beni bu keyiften mahrum bırakmadn..teşekkürler niyazimm..(kusura bakma Ali ismini kullanamıyorum:))
sevgiler benden sana kocaman......öpüyorum yüreğinden..
sen çılgınsın genç adam..satır satır işlemişsin şiirin sana getirdiklerini..:)) ve beni nasıl mutlu ettin ablam...bu ihtiyar sıcak ve samimi bir ses duyunca işte böyle kendinden geçiveriyor ... ağzı kulaklarında...birilerine ulaşmanın keyfi vurmuş yüzüne...
beni bu keyiften mahrum bırakmadn..teşekkürler niyazimm..(kusura bakma Ali ismini kullanamıyorum:))
sevgiler benden sana kocaman......öpüyorum yüreğinden..
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
paylaşımın, okumanın gecikmesi olur mu sevgili Hadiye.. her zaman buradasın ve iyi ki varsın.. geçmiş olsun arkadaşım..umarım ciddi bir sorun yoktur... sağlık ve huzur haberlerinle ...
paylaşımın, okumanın gecikmesi olur mu sevgili Hadiye.. her zaman buradasın ve iyi ki varsın.. geçmiş olsun arkadaşım..umarım ciddi bir sorun yoktur... sağlık ve huzur haberlerinle ...
Bazen hayatta nefes aldığımızı bile unutturabilecek yalnızlıklar çöker yüreğimize. Yağmur gözlerimizi eskitmeye başladı ve şehrimiz şimdi sular altında kalan ve unutulmaya yüz tutmuş antik bir mezarlık gibi korkutuyor bizi. Bir gece heyelan kadar ani bir şekilde bitmiyorsa bile, dudaklarımıza gömdüğümüz sözcükleri şimdi çıkartalım avuçlarımızdan. Karaladığımız kaç defter yaprağı oldu ki ömrümüzde ama her ne olursa olsun; ağlamasın özlemlerimiz.
... ... her korku yeni bir sancıya davettir her davet yeni bir hüsrana her hüsran yüzü tanıdık bir yenilgidir ve her yenilgi öç almaya yeminlidir
her cinnet kendi nöbetini kendi tutar ve her nöbet bir öncekinden şiddetli olur her şiddet yeni bir öfke doğurur ve her öfke kinini sonunda kusar ... ...
asırlık bir yalnızlık gözlerimdeki boşlukta düşük yapmış bir şiir kelimeler sancıda ölüme duruyor zaman en doğurgan yanıyla hani bilirim ki bizden çıktı bu dava uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza”
" ... sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
şimdi otur yanıma tüm öfkemi kustum nasılsa korkma sana saldım içimdeki zamanı ve aklımın en karanlık yanını hep sende temize çekmedim mi karalamalarımı usulca uzan öp alnımdan say ki arındım her gece işlediğim cinayet utancından gözlerime bak şimdi nasıl da sabırsızlanıyor intihar vakti haydi vuralım tüm çocuk özlemleri "
Saygıdeğer şair Sevgi Kaya; inanılmaz bir içtenlikle dökülmüş yüreğin derinlerinde biriktirilen sevgi adına, aşk adına özlem, öfke ve sitemle demlediğiniz vurgulu söylemler...
Çok rahat, yalın ve akıcı bir dil, içtenlik dolu, dürüst...Aşk ve özlem dolu, sımsıcak...Hele bir de şu tümce var ki...
“İllet oluyorum seninle bu hasbihâle…çayın demi geçiyor her seferinde”
içinde neleri vurgulayan...
Değerli kaleminize, üreten özünüze saygıyla, kutlarım...
Şiirle ilk söyleşimde genel anlamda itildiğim bir sorguya tutuldum . Sonra dem bitince de o dizeyi aldım (tüm öfkemi kustum nasılsa )şair kalemine yakışır derecede konuşturmuş mürekkebi hakikaten. Ve ayrıca gördüm ki,
“kelimeler sancıda ”
her şiir bu duyguya demir atınca.
Ama Sevgi bilirsin biz biraz yanar döner tellerden gelir öyle yürür öyle yaşarız hayatı ya
“ bir tarafımız keman sesinin ya da kanun sesinin inceliğinde akar gider kendi selinde .
Lâkin,
bir yanımızda da davul-zurna eşliğinde zılgıtla konuşur kalbimiz – şimdi bu şiiri okurken bana yaren olan sert ritm gibi -. Sonra ben bunu nereden aldım (?)
“ koca bir yalnızlığı çak alnımıza ”
Burada saklamayacağım ki “ güldüm”. Çok mu komikti de gülüyorum ya da akıl başka diyara mı yâr oldu, bilmediğim bir zamana mı taşındı gözüm (?)
- hayır.
Bildim yabancı yerde değilim ve bildim kalem şiirdeyken kaybetmez kendini , tanır yüreğini ve de leke sürmez yokluğun beyazına hasreti ne kadar kanatsa da.
Dünkü yorumuma hoş geldin dedin ya işte şiir bu girişiyle bunu yaptı . Bakalım devamına.
“sesimde ağır bir yük ”
buradan girişle ikince bölüm öyle bir tablo çiziyor ki yüreğin mahreminde ki fevkalade. Yıldız demiş , zaman, kan, yağmur ve bunların ne ettikleri.
“yılgınım bitkinim omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim ”
“ GECE ”
Tek kelime. Ama bu kelimeye bakıp da sebep diyemeyiz. Sonra bir şey daha düşüyor aklıma ;
“asırlık bir yalnızlık gözlerimdeki boşlukta ”
bunu da ta en başından alırsak hani şuur yerinde olsun geldiğimiz yeri unutmama adına işte o zaman gece ne demektir burada neden gecenin çizildiğini görüyorum dediğim anlaşılır. Kalem zaten biliyor da ne dediğini benim anlayıp anlamadığımı görsün diye konuşuyorum ben de. Yanımızda isteriz ya bazen bazı yürekleri benim burada özellerime delirdiğim gibi işte bu da öylesi.
Ve samimiyetimle söylüyorum ki yorum yazarken şiirin ezberi yoktur bende. Yorumda sekmeme adına buna dikkat ediyorum ama bazen gördüklerime de şaşırıyorum. Ben yukarıda gece dedim kalem sonrasında geceme değmiş.
“sen gece gözlü heyelan ”
heyelan dersin de gözden akan gecenin süzümüne bu sözler çok mu görüne bize…
Sevince kuşu, böceği , çiçeği ya da “ adamımızı” yolu biliyoruz. Hangisine nasıl dokunmalı parmak uçları içte pusula verilmiştir ele. Ama dokunmayı bilmediğimiz bir şey var ki şuur kayıp bilinç talan ki,
“yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm ”
başka ne edilebilir ki ? Hani bilen varsa pamuk tüylü halleri biz de öğrenelim de saç baş yolunmasın adreste. Sorulmasın nedendir niçindir sebep aramasın kimse. Arapsaçlığa yollanan her kelime yolun kendi rayının tutulduğu yerdedir ama gören göz seçilir değil mi ? Hani bir şey vardır bende. Benim insanlara nasıl göründüğüm diye bir düşüncem hiç olmadı olmaz da. Ben kim nasıl görsün dersem öyle olur. Ve kelimeler de ad ad yaşarlar.
“ bitti sanın ve görmeyin ölümün diğer adının bizde diriliş olduğunu”
Ve adı hiçbir yerde görülmeyen ayrı bir delilik de benden… Şiiri ters düz ettim buraya bakınca çok oynadım sanma şiirinin diğer özelliğine dikkat çektim. Bu dizenin altına imza dedim arada ortada kullanmak ne derece doğru olurdu söz imzadan sonra yarım kalmaz mıydı ? Peki şiir kendini bilmese şimdi demir attığı yüreğimi bilmese böyle olabilir miydi ?
bu yoruma ne demek lazım inan bilmiyorum... yorgunum ve gücüm yok...gülücükler ettığıma sakın aldanma emi.. yalnız şunu demeliyim ki.... ilk önce şiirin finalini aynen öyle geçtimdi..sonra asi tarafım onaylamadı.. fazla yumuşak durdu dedim...ve neticede bu...
bu yoruma ne demek lazım inan bilmiyorum... yorgunum ve gücüm yok...gülücükler ettığıma sakın aldanma emi.. yalnız şunu demeliyim ki.... ilk önce şiirin finalini aynen öyle geçtimdi..sonra asi tarafım onaylamadı.. fazla yumuşak durdu dedim...ve neticede bu...
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
ALDIM KABUL ETTİM BU KISMI İZNİNİZLE... MÜKEMMELDİ SEVGİ HANIM NE DEYİM ŞİİR ADINA ALKIŞLIYORUM KALEMİNİZİ YÜREĞİNİZİ VAROLUN BAŞARINIZI CANI GÖNÜLDEN KUTLUYORUM SAYGI VE SEVGİLER BIRAKTIM SAYFANIZA SAĞLICAKLA...
"durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar şu aranan korkak ellerimi tut bu evleri atla bu evleri bunları da göğe bakalım"
ne güzel diyordu turgut uyar göğe bakma eylemi bir aşk sonatına dönüşürken
biz beraber düşmemişmiydik bu yola aynı şarkı da iki kahraman olmamışmıydık yıllar geçti belki ama şarkı aynı şarkı sadece biraz plağımız çizildi o kadar
arada garip sesler karışsa da o şarkıya yine de gözlerimizi ebediyete kapatana kadar söylemeyecekmiyiz yâr'la birlikte...
doldurdurttun kadehleri yine hüzünle sevgili Sevgi hanım, bence raflarda hakettiği yerini almalı şiirlerin kitap olarak. bizim gibi takdir edecek eminim çok şiirsever daha vardır ve onları kendinden mahrum etmemelisiniz. adınızı bırakıyorum sayfanıza.
içimizdeki öfkeleri kalemlerimizle deşip de altındaki kelime hançerlerini çıkarıp, muhatabının yüreğine yüreğine hangi birimiz saplamıyoruz ki….
ama nasıl bir tuhaflıksa , kanattığımız yerlerini tek tek kendi ellerimizle sararken, her defasında yaralanandan daha çok kendi canımız yanıyor… kutluyorum günün harika şiirini saygılarımla ….
asırlık bir yalnızlık gözlerimdeki boşlukta düşük yapmış bir şiir kelimeler sancıda ölüme duruyor zaman en doğurgan yanıyla hani bilirim ki bizden çıktı bu dava uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza”
beğeniyle okuduğum başarılı akıcı ve özgün bir şirdi..kutlarım kaleminiiz saygımla*
bu güzel şiire söyleyecek çok sözüm yok..ahengi ses uyumları içeriği temayı işleyişi ve de anlatımıyla beğendiğim bir şiirdi..ki şiirin altına düşülen not da en az şiir kadar hoştu..
uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza”-------------------------Hiç ayar bilmez ki vur de sen yeter ki canına çıkarana kadar uğraşır, pes dedirmeyedir zoru ama bilmez insan da zorludur:)))
Yürekten tebrik ediyorum her dizeyi tek tek, güne düşmüş ama gönüllere düşmüş asıl ve orda kalsın hep. Sevgimle.
Geceye ve güne düşen güzel bir şiir okudum...her nokta ve virgülüne kadar hakediyor bu şiir günün dizeleri olmayı..yürek kaleminiz susmasın dileklerimle...sevgiyle kalın.
sesimde ağır bir yük havasını bozuyor odamın her düş(üş)ün kan kaybında saat kadranındaki zaman süzgeci bir bilsen odamın duvarları nasıl da sisli kaldırsalar diyorum üzerimden şu evin çatısını sokağa çıkmaya dermanım yok yıldızlar da kayıpta bu gece bir yağmur ki döver gibi şehrin yüzünü aldatıyor beni gecenin bu hüznü yılgınım bitkinim omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim
merhaba sevgi delisi bu ne güzellik böyle. az bir aklım vardı o da gitti. kutlarım bu gönüllere taht kuran şiirini. daha ne denir ki bu şiire bilemem ben kendi gözlerimle gördüm bu şairi diyemem adım yalanlara yazılır sözüm kurşunlara dizilir yalan söyleyemem bu şiiri şairinden daha çok sevdiim ben vur şimdi kendini bir şarabın ortasına de gitsin bu da bir aşk masalı de gitsin bu da çatal iğneyle tutturulmuş koca bir yalan nedir bu şiir de gönlüme taht kuran şairine baktın şiirden önce kaybolup gitmiş ortadan ne yapayım ben de kendi kendime konuşyorum işte aklıma ne geldiyse dilim nasıl döndüyse yazmasan sevgi arsızı kızacak yazmasan içim içimi yiyecek ben de dedim ki oğlum isa öyle boş durma iki kelime de olsa koş dostuna böylesi güzel bir günde yanında ol olur ya bakarsın şimdiye sarhoş olmuştur çoktan bazen fazla sevgide çıkarıyor adamı baştan yaz oğlum isa yaz bu şiir hak ediyor ta baştan kadının adı sevgi ya ne varsa koymuş bohçasının üstüne üzerine bir al yazma bağlamış atmış düğümünü o da yetmemiş çatal iğneyle tutturmuş burada aklınca işi garantiye almış oysa bankarı sevmez di bir zamanlar yener geçerdi paranın pulun salyanatını bakardı ya uzaklara öylesine söyleyemez di derdini kimselere gel zaman git zaman delirdi sevgi böyle vurdu kendini şiirlere bir ara fala bakmaya başlamıştı ne bilir di ki açlıktan baklaları yedi bir gün kaldı ortalıkta dilenci bohçası gibi o gün bu gündür arar durur dost bildiklerini ah be deli Hasreti isası nereden bulursun böyle lafları diyeceğini umuyorum burada oysa ben şarabı doldurmuş çay bardağına şerefe Sevgi şerefe tüm sevgiler diye vurur dururum öylesine ama şen kan çanağı gözlerinle gülemezsin bile akşama yorgun düşen bedenin düşer o yerdeki sedire yan gelip yatar bakarsın keyfine bu kadar konuşacağına bir sigara versene be dersin bağırır durursun sigara dudağında kalır öylece yakmaya bile kalmamıştır gücün hep bir parça mutluluk için değil miydi gülüşün ah deli kız bu kadar güzel miydi bu şiirin ki bana da bu kadar yazdırdı daha da yazacaktım ama sezen hasta ateşler içinde baba yeter dedi yeter Sevgi teyzeme selam söyle babam biraz da benimle ilgilensin de haydi bana musade bu kadarlık da yetmez isa dersen aşkolsun kız Sevgi arsızı bir şiirle bari noktalayayım sözü her şey gönlünce olsun güzel dostum sürçü lisan ettiysem afola bilirsin affetmek kadının şanında vardır erkek mi o da şımarık bir oğlandır ne kadar seversen sev aklı başka kadınlardadır bu yüzden fazla üzerlerinde durma ne kadar küfretseniz azdır yine de derim ki aşkla kalın...........deli kız......çok güzel olmuş şiir. daha ne denir...harikasın....Sevgican.....
derman/ sızıyım kursağımda biriken çığlıkların şimdi bir denizde cenabet bedenini kirlerden arındırıyor adam martılara ıslık çalıyor kadın adam …………… ıslık çalıyor durmadan gece kadını haklı çıkarıyor kadın adamı hayatından
şimdi ne desem boş..başım mı...onu sorma..bir dostla hoş..:)) delilik mi..yanına bir dost bıraktık ki o delinin ....o benden de sarhoş..
ahhh be isa..naptın sen...bütün kirli çamaşırlar ayak altında..:))) demedim mi ben sana deli yanlarımı ortalığa savurma.. bak birazdan şiir de ayaklanacak...gelecek Datça'ya hesap sormaya.:))
neyse..latifeyi bırakarak dozunda geçmiş olsun isa...Sezen'i öpüyorum çokça..aman dikkat azizim..bizim de başımız aynı dertten muzdarip bu ara..
şimdi ne desem boş..başım mı...onu sorma..bir dostla hoş..:)) delilik mi..yanına bir dost bıraktık ki o delinin ....o benden de sarhoş..
ahhh be isa..naptın sen...bütün kirli çamaşırlar ayak altında..:))) demedim mi ben sana deli yanlarımı ortalığa savurma.. bak birazdan şiir de ayaklanacak...gelecek Datça'ya hesap sormaya.:))
neyse..latifeyi bırakarak dozunda geçmiş olsun isa...Sezen'i öpüyorum çokça..aman dikkat azizim..bizim de başımız aynı dertten muzdarip bu ara..
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm tebriklerimi bıraktım gün şiirine şairne enfesti yüreğinize saglık kaleminiz varolsun saygılarımla zaralıcan
çıkmaz sokak sancıları birikir çoğalır avaz avaz çığlık çığlığa seni doğurur yeniden gözlerime ışık ışık yarına dek çoktan tükenmiş olurdum ben aslında sesin koynumda gölgen üzerimde hoş bir ağırlık olmasaydı şayet
kendimden vazgeçmelerim sana ulaşamadığım çıkmaz sokaklarım savrulan kelimeler ne sana çok yakın, ne de benden olabildiğince uzak tam deminde yakalanamayan o an için öyle çok sustum ki sen gibi aşk aynen sen gibi...
sevgi'de dillenen her bir sözcük aşkına, şiir işte...
sokaklar ki her duvarına seni sloganladığım hala ayak izime ev sahibi kaldırımlar ...ıslak ve sokağın sonunda durur sana açtığım pankart "sen bana çıkmaz sokak"
yüreğine sela ile.................sevgiler çokça...
sokaklar ki her duvarına seni sloganladığım hala ayak izime ev sahibi kaldırımlar ...ıslak ve sokağın sonunda durur sana açtığım pankart "sen bana çıkmaz sokak"
yüreğine sela ile.................sevgiler çokça...
usulca uzan öp alnımdan say ki arındım her gece işlediğim cinayet utancından ........say ki masumum ........eski hasımım ........yenileyip kinini ........yakarken canımı ........erteleme sakın erteleme........... harikasın sevgi tebrikler sevgiyle..........
dedin ve inandım ben... cesaret düşüverdi yüreğimin özünden sökemedim yinede gece gözlerini gözümden söz...bahsetmeyeceğim sana düştüğüm közden yalnızca özle beni/ doğur yeniden..
dedin ve inandım ben... cesaret düşüverdi yüreğimin özünden sökemedim yinede gece gözlerini gözümden söz...bahsetmeyeceğim sana düştüğüm közden yalnızca özle beni/ doğur yeniden..
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza” .... Aslında uyumuyormuş hayat. Koca bir ayrılığı çaktığına göre alnınıza....:)) .... aldatıyor beni gecenin bu hüznü yılgınım bitkinim omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim ... sararmış ancak henüz düşme vakti gelmemiş hazan yaprakları gibiyim. Asıldığım yerde düşmeyi bekleyen.Yorgun, bitkin omuzlarım tutunmaya çalıştığım dalımdan silkeliyor beni her esen rüzgar.Karşı koyamıyorum. ... sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm ..... Gece gözlü heyelan. Çok güzel bir anlatım. Hem karanlığı hem yıkılışı işaret eden. Ölüm gözlerdce lime lime. Öyleyse gömdüğün yerdir kalbin. Ve ne kadar tükürsende çözülmez o düğüm. ..... şimdi otur yanıma tüm öfkemi kustum nasılsa korkma ..... Bütün bunlardan sonra otur yanıma diyebiliyorsa şaire, halâ umut da besliyor demektir. Arınmak mümkünmü üstelik her gece işlenen bir cinayetten. Ve umut yetermi kurtulmaya bütün bunlardan. Çocuk özlemleri vurmak aslında umutlarıda vurmaktır.İntihar vakti beslenen umutların derin olmadığına işaret. .... “İllet oluyorum seninle bu hasbihâle…çayın demi geçiyor her seferinde” .... Bence artık acımıştır bile....:))
acıyı bırakana meyil hep acıya yabancı ırakır adamı... zordur alışması......ama acıya aşinalık öyle mi yaaa... kim bırakırsa bıraksın..hep tanışsındır onunla... ondan çok dokunmaz adama...:))
acıyı bırakana meyil hep acıya yabancı ırakır adamı... zordur alışması......ama acıya aşinalık öyle mi yaaa... kim bırakırsa bıraksın..hep tanışsındır onunla... ondan çok dokunmaz adama...:))
şiiri tam anlamıyla sindirebilmek adına dört kez okudum. winampta ise farid farjad çalıyor. onun eşliğinde sesli okuduğumdan mıdır nedir, fena halde çarptı beni şiir. alev alev yanan bir sobanın yanıbaşından kalkıp -10 derece ayaza çıkmış gibiyim. şiir üşüdü yüzümde. "düşük yapan şiir" imgesine ayrıca bayıldım ama zaten şiir öyle ki, vuruyor boydan boya, seriyor yüz üstü... kızsak da, hakaretler yağdırsak da, sorgulasak da, aslında dönüp dolaşıp kapısına yığıldığımız hem o korunaklı sığınak oluyor içimizde büyüttüğümüz sol yanımız. çok beğendim ablacığım... bendim, sendin, bizdik... zamanın bir yerine kalbini emanet etmiş aşıklar cümlesiydik...
mükellef şiirin ve güzel yüreğin adına binlerce kez teşekkürler... iyi ki yazmışsın
gül kızım..öncelikle isimsiz sevişmelere bıraktığın yoruma teşekkürler..bilirim ki eş kıldığını kendine...)) sen bana çok tanıdık bir yüzsün her zaman yüreğinle..
sordular bana.."son kararın mı...?" "evet" dedim ben de...
gül kızım..öncelikle isimsiz sevişmelere bıraktığın yoruma teşekkürler..bilirim ki eş kıldığını kendine...)) sen bana çok tanıdık bir yüzsün her zaman yüreğinle..
sordular bana.."son kararın mı...?" "evet" dedim ben de...
asırlık bir yalnızlık gözlerimdeki boşlukta düşük yapmış bir şiir kelimeler sancıda ölüme duruyor zaman en doğurgan yanıyla hani bilirim ki bizden çıktı bu dava uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza”
...kendi kendimize yaratırız koca sorunlar...oysa biraz mülayım, azıcık sabırlı olsak, kızmaya gerek hiç yok.Sakin olmak, anlayış gerektirir bu yüzden...
sesimde ağır bir yük havasını bozuyor odamın her düş(üş)ün kan kaybında saat kadranındaki zaman süzgeci bir bilsen odamın duvarları nasıl da sisli kaldırsalar diyorum üzerimden şu evin çatışını sokağa çıkmaya dermanım yok yıldızlar da kayıpta bu gece bir yağmur ki döver gibi şehrin yüzünü aldatıyor beni gecenin bu hüznü yılgınım bitkinim omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim
...ben merkezden kaynaklanıyor yalnızlıklar. Dört duvarlara söylediğimiz şarkılar bizden çıkıyor. Sebebi biziz ettiklerimizin. Kendi kendimizi çoğalttığımız yahut kendi kendimizi azalttığımız eylem ve söylemlerimizdir...
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
....oysa kalabalık bir ordudur insan benliği. İnsan varlığının gücü her duruma yetendir... Yarı yolda, zorda durmayandır insan ayağı....ve insan istedi mi dileklerine, isteklerine bir çırpıda olmasa da, er geç ulaşmayı bilendir...inatçı keçiliği bundandır....
şimdi otur yanıma tüm öfkemi kustum nasılsa korkma sana saldım içimdeki zamanı ve aklımın en karanlık yanını hep sende temize çekmedim mi karalamalarımı usulca uzan öp alnımdan say ki arındım her gece işlediğim cinayet utancından gözlerime bak şimdi nasıl da sabırsızlanıyor intihar vakti haydi vuralım tüm çocuk özlemleri
...şimdi durulma zamanı. Sulara yavaş ak deme anı. Şimdi heste aheste bir yaşama dahil olma yanı. Şimdi her şiire kendini bul deme vakti...
..................eşsiz ŞİİRİNin verdiği ilhamla......
sağol ve varol sevgi dostum.......................
sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm
Sevgi
Şair yazdığı şiire bakarak unutmak kolay olsa ilk önce seni unuturdum demiş şiire şiirde gülerek çcevap vermiş şaire sen beni unutursan sen yok olursun demiş...
Uzun bir aradan sonra merhaba dedik şiirine hayat işte sadece şiirden ibaret değil ama her kısmında şiir var.
oyy oyyy. Hasan dostum...özlettin kendini..bu aralar benim de en yoğun dönemlerim ama yine de arada yığılınca yüreğimizin sesi giriyoruz deftere... sidden özlemişim sesini...
bu kadar uzatma arayı lütfen...her tarafta yoktun bu ara...:))
oyy oyyy. Hasan dostum...özlettin kendini..bu aralar benim de en yoğun dönemlerim ama yine de arada yığılınca yüreğimizin sesi giriyoruz deftere... sidden özlemişim sesini...
bu kadar uzatma arayı lütfen...her tarafta yoktun bu ara...:))
şiir ilk bölüm sonunda çivi gibi çakılıyor insanın yüreğine.. offf. dedirtecek cinsten. Bir kurşunun ilk değdiği an hissi.. sıcak.. belki ince bir acı ama.; henüz o kadar acı hissetmeseniz de bir ürperti ve dumura uğramış bir yüz hali yemişsinizdir artık o kurşunu geri dönüş belki hastanede…
‘’ve omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim’’
tamda kurşundan sonraki kan kaybıyla yorgun ve bitkin düşen bir bedenin halet i ruhiyesine denk
sonrası hastane
ölmüyorsunuz gerçi ama iflahta olmasınız bu gidişle..
sonrası intikam ve bağışlama
bu hisleri yaşattı bana
sen ne dersin bilmem ama…
artık bir kurşun yaram var benim de :))
sevgilerimle
yenerata tarafından 11/23/2009 3:35:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.