Hasbihâl...asırlık bir yalnızlık gözlerimdeki boşlukta düşük yapmış bir şiir kelimeler sancıda ölüme duruyor zaman en doğurgan yanıyla hani bilirim ki bizden çıktı bu dava uyuma hayat arada “dürt” dediysek demedik ki “ koca bir yalnızlığı çak alnımıza” sesimde ağır bir yük havasını bozuyor odamın her düş(üş)ün kan kaybında saat kadranındaki zaman süzgeci bir bilsen odamın duvarları nasıl da sisli kaldırsalar diyorum üzerimden şu evin çatısını sokağa çıkmaya dermanım yok yıldızlar da kayıpta bu gece bir yağmur ki döver gibi şehrin yüzünü aldatıyor beni gecenin bu hüznü yılgınım bitkinim omuzlarımdan bir çengelli iğneye asılmış gibiyim sen gece gözlü heyelan yıkıl karşımdan aklımın tapınaklarında binlerce sabi sübyan gözlerimde lime lime yalnızlık kadar ölüm sorma bana nereye gömdüm yokluğun içine tükürdüğüm koca bir düğüm şimdi otur yanıma tüm öfkemi kustum nasılsa korkma sana saldım içimdeki zamanı ve aklımın en karanlık yanını hep sende temize çekmedim mi karalamalarımı usulca uzan öp alnımdan say ki arındım her gece işlediğim cinayet utancından gözlerime bak şimdi nasıl da sabırsızlanıyor intihar vakti haydi vuralım tüm çocuk özlemleri sevgi kaya “İllet oluyorum seninle bu hasbihâle…çayın demi geçiyor her seferinde” sayfamda şiir adına mola veren ve yürek sesime eşlik eden tüm dostlara sonsuz sevgi ve teşekkürlerimle… Seçici kurula ayrıca sonsuz teşekkürler…..Sesimi arkadaşlarla buluşturdukları için.. Vesile ile tüm eğitim camiasının ve sevgili öğretmen arkadaşlarımızın günlerini kutluyor aydınlattıkları kadar aydınlık içinde kalsınlar diyorum..Sonsuz saygılarımla emek işçiliklerine… |
çok güzeldi...
T E B R İ K L E R . . .