Piraye Krizleri...yolunu şaşırmış akrep ile yelkovan zemheriye durmuş kanımızda son akşam nadasa çekilmiş gülüşler yasa durmuş gamzemde gelincikler her gece uykusuna yattığım şiir bakışlım üşüyen harım ağıtlarımın ayazı adamım kınama sevişlerimi kar yanığı keser düşlerimi ve üşürsün sen… firariyim sevdama bile sağır bir gecede soyunurken kendime yine düşün biçti beni öyle sevdim ki seni ölür gibi seni sevmek ölümü sek içmekti kıskandı belki Nazım öptü alnımdan ve bir şiir bıraktı gecenin ortasına en harlısından “kadınım” diyordu “kadınım” en tutuşmuş yanından… hey gidi koca Nazım şimdi senin kadar yalnızım dudaklarımda senden kalma bir şiir koca koca şehirler üzerime devrilir bir kadın iner geceye tüm çatlamışlığıyla su içmeye inanma Piraye değil… hüznün entarisini çekivermiş üstüne kan sızar gözlerinden geceye eteğine yapışır mora düşmüş bir bakış benliğine bulaşır özlemek yapış yapış bitecek mi Nazım bitecek mi bu kaçış… iniyor gözlerime bir serçenin ölüsü vurdu sevdayı gece serçeler bize küstü yüzümün dehlizinden geçiyor Yeşilırmak kıyısına vuruyor bakışların çırçıplak yokluğunun sesi düştü avlunun ortasına sancısı dokundu ince parmaklarıma ayaklarım naçar gözlerim kör ellerim sana kısa… bir kuşun gölgesinde yolcuyum bilmediğim haritalar çiziyorum özlüyorum bir çocukluk belkiide toprağına düştüğüm ellerimin kirini ayaklarımın çamurunu kim temizler şimdi biz kirlendik Nazım tutma ellerimizi sevdalarımız kirli bize herkes Piraye şimdi… çalıntı hayatların sürgünündeyiz geceye düştü yine sevda krizlerimiz bu krizde Piraye’nin işi ne ki… sevgi kaya seçici kurula ve paylaşımda bulunarak beni onurlandıran tüm şiir dostlarına sonsuz teşekkürlerimle… sevgi ve saygılarımı gönderiyorum her birinize… çalışmama ses olan sevgili Nati arkadaşıma ve bu güzel süpriz ile beni çokça mutlu kılan sevgili Sevinç Uslu arkadaşıma sonsuz teşekkürlerimle.. |