Vallahi siyasi değil/ yalnızca tarçın...
Ah! Karnımın ince ağrısı
Gözümün hayal kuran bebeği Kızıl avazım Beyaz gerdeğim Hep çıplak düşledim seni Şu umudu giysen de Bir görsem giyinik halini Gözlerinin çukuruna düşen yıldırımlar Değdiği zaman suya şiir yazdıran ayakların Kaldırım taşlarına meydan okuyan kalçaların Çocuklar gibi şen şarkıların Sana bakmak mutlak bir ölüm Seninle yatmak Kırk gün kırk gece düğün Neyime benim sınıfsal sorunlar küresel sorunlar Eksik inanışın içinde seni tespihe dizmişim Gece gündüz çekiyorum Vakitlere vakit ekleyip Ne kapitalizm Ne komünizm Bileklerimdeki kelepçelere bakıp bakıp “siyasi” diyorlar Nereden bilsinler Ben düşüncelerimi seni düşlerken düşürdüm Eğrildim büğrüldüm Kırıldım insan dediğim yerden Düşün ki kör bir koğuş Düşün ki içinde gece gündüz bir dövüş Düşün ki güneş gitmiş Düşün ki dağ bitmiş Düşün ki devrim . . . Düşün ki içerdeyim Uğulduyorsun kulaklarımın orta yerinde Seni anlatıyorlar gizliden gizliye Bütün masal evlerinde Çıldırıyorum Delilik bu Parayla değil ya Delice bir düş işte Gemiler yüzüyor apak teninde Büyük gemiler Çelikten gemiler Çıkıyorsun güvertesine Sonra Sonra rüzgar öpüyor seni Rüzgar sert Rüzgar serseri Güneş bağırıyor “orospu” Saçların ondan bu kadar karanlık Bu kadar hırçın Hele o burnuma dayadığı tarçın Ve aşk Ölümden sürgün yemiş bir gezgin Hey! İçimdeki kavga Hey! Dışımdaki dünya Uyan artık Bütün güzel kadınlar gittiler teker teker Sevgi Dündar/şubat2013 Çalışmamı güne getirerek daha çok okunmasına sebep veren seçki kuruluna ve sayfamda şiir adına mola veren tüm şiirsever arkadaşlara sevgi ve şükranlarımı sunuyorum.... |