Tılsımı İpekten feracesini örtünüp Huzurdan çekildi kuğu boyunlu akşam Çilingir sofrası gibi kuruldu geceye hüzün Yetim bir inzivanın cam kenarında yine tek tabancayım Yine kafam güzel Yine hayalinle çakırkeyif, yokluğunla zil zurnayım Müzik kutusunda “Tek Başına” diye inlerken “Dem Ferde” O tanrısal müziğin eşliğinde Heybesine yağmur yüklemiş bir bulut gibiyim Dokunsan bardaktan boşalan okyanus gibi yağarım Dokunsan, ah bir dokunsan A ğ l a r ı m… Sen gideli iyiden iyiye ıssızlaştım Eşini kaybetmiş bir çorap gibi yalnızlaştım Bütün iyi niyetlerim dibine vurdu Rüzgarda açık kalan pencereler gibi hep kendime çarpıyor Çöl eşkıyaları gibi hep kendimi yağmalıyorum II Ah dilsiz gecelerimin esmer klarneti Ben böyle her gece kendimi dirhem dirhem azaltırken Sahi… Bire kırk veren buğday başakları gibi sen nasıl çoğalıyorsun içimde İçten sürgülü kalbimi ardına dek açıp Kan gibi nasıl sızıyorsun beynimin kılcallarına Suya sızan Ebru Ebruya işleyen sır mısın Gecenin en olmadık saatinde Ziggurat tapınaklarından firar etmiş bir Babil prensesi gibi Geliyorsun anason kokulu yalnızlığıma Bir sarılıyorsun… Sanki sarılıyor birbirine Nil ve Sina Kanlı adaklar adanan ziyaret olmuş bir türbe Üstüne gül suyu örtüler örtülen Kutsal bir yatır mısın Gün ışığı görmeyen labirentlerde Ateşle barut gibi buluşurken dudaklarımız İncitmeye imtina ediyorum tenini Tenin ki… Dokunulmaya korkulan bir tanrı heykelciği Ay tanrıçası Artemis Güzelliği ile göz kamaştıran Truvalı Helen misin ııı Havada çarpışan iki kurşun gibi çarpışınca gözlerimiz Neydi b’ela gözlerinden gözlerime ışıyan tılsım Neydi içinden içime işleyen o efsun Nirvana’ya ulaşmış bir Budist’in dinginliği ile Böyle nasıl sevdirdin kendini Paslı mahzen kapıları gibi açıp kalbimin kapılarını Böyle nasıl fısıldadın içime aşkı Ah gölgesini evim, yurdum bildiğim Öyle güzel sevdirdin ki kendini Gözü kapalı uçuruma nasıl koşulur İşte öyle… Tozlu bir Tümülüs’ten çıkan Minik bir gözyaşı şişesi gibi küçüldü kalbim Senden başka bir kadın sığmadı Sığmıyor içine… |
Kimseler kıramaz, incitemez yüreği
Oturup ağlayacak insan o heybesine yağmur yüklenmiş bulutlar gibi
Bütün olmayışlara, bütün keşkelere
Gelmişlere, gitmişlere
Öyle ağlayacak ki yıkanacak bütün içi
Ne varsa o yağmurlarla gidecek bir daha gelmemek üzere
Sonra çekecek gözlerinin gözyaşı fernuarlarını ki
Güneş doğabilsin yüzüne ve çiçeklensin kirpikleri yeniden yaşam melodisiyle
Ne güzeldi şiir
Hiç unutulmayan bir aşkın anısına yazılmış
Bizi de ortak etti hüznüne
Gönlünüzce olsun herşey Highrock