Ey Hayatgüneşin boynunda serkeş bir kızıllık ağustos sarısı bir duruluk gözlerinin nehrinde güleç bir hayatın kıpırtısı var hiç sebepsiz bir köy/lüy/le kesişir adımların maviye boyanır hayal kıyıların ruhunun sersefil limanları beyaz martılarla donanır mantıksallığın ufkunda cetvel dinginliği sallanır sol/ak motiflerin alacasındaysa tenlerin dayanılmaz teri derin mizah göleti bilirsin ki lisanındaki fonetik bir hayli bozuk tıngırdar sesin tutsak suskundaki sevda açılmamış bir pencere ... şimdi dilinin ucunda kaidesi ölümsüz besteler büsbütün ve sıra sıra deminde sarp dağlar fütursuz özlemlerinlerin kınında düşlerin tartar... enteldir hayat öznesi giz/li notası ölümsüz ve kalbindeki platolara serseri masumiyetlerden sabırlar yazar ey hayat! kalbindeki söylenceden yepyeni türküler serpiştir güneşin kızıl süretine... H. Korkmaz, juli 2024 Sthlm |
Kitaplarda cümlelerin altını çizdiğim renkli eddingler dışında, en son ne zaman kalemi elime aldım hatırlamıyorum. Kaç senedir ya cep telefonuna ya da burdan direk aklımdayken sıcağı sıcağına anlık bi şeyler yazıyorum.
O yüzden senin şiirlerin hep düzenli, tertipli geliyor kulağıma. "Komşu kapıyı aç ben geldim!" sıcaklığını alıyor insan senden.
İyi ki yazıyorsun canım.
Sevgilerimle.