Hayat’a
İki kızıl sütunu
güneşten çalınan renk tonu ile kazıtmıştı İmparator Augustos ‘Acta Est Fabula oyun bitti’ okudum, okudum, okudum Başımda o yorgunluğun hayata bir dem sıcak sersemliği bir de ağrısı Sanırım onsuz olmuyor Bir çırpınış anlam yükleme telaşı ardı sıra yetmiyor hayata Derinden Çoğul yürek ıssızlığında Yol türküsü çalınır her nakaratta Oğul, kız sevinci oluverir yüzündeki keskin çizgiler Nereden nereye Dedim ya okudum, okudum, okudum Barut kokusunu kurşunkaleme eş eden Filistinli çocuk oluyorum bazen sen dünü teğet geçen ezelde yazılı kallavi hükümsün Dilek tutuyorum ve alacağım var senden Unutma yürek de yelkovanında meydan okuyor sana Ve ben üşenmeden yazıyorum çoğu zaman kinayeli gül döküyorum yollarına Biliyorum, zor... Her sabah yahut sıkışık gün ağırlığı sunduğun bu insanlar, taze bir gazete kokusu Kandırıyorsun en kırılgan dalların kandırıyor Parmak uçlarım yadsıyor atlas tuzakları Sıradanlık karşılıyor sadece nefes alma güdüsü değil bu Anlamak,anlaşılmak kim bilir tanımak Belki de başlamalı yeniden içmeli seni İlkin oturduğun koltuğu tanımak badana beyazlığında içmek Güneşi -Gülme! Seviyorsun sende süslü kafiye icatlarını Gülümsemen fazla geldi bilesin Lakin sözcük ayarı bizden içeridir bazen yürekten kalem tutan elle çok uğraşma derim -Satır başı sözün sonudur aslında Kızarmış ekmek Yarım köfte Yaren’den ısmarlama Beşiktaş işi midye olsun Unutmadım martıları Bostancı(kaçak trene binme hikâyeleri) İlle sarısı gül’ün İlle türkü Beyazı şarabın Pürüzyen dilimi İlle bu şehir Augustos eşi Livia’yı öperken öğüt veriyordu ‘sevginin, sevdanın, hayatın farkında ol,hoşça kal’ Ve son sözünü söyledi -’Acta Est Fabula oyun bitti’ Bir nefesle ağladık,toplandılar, doğduk Bir nefesle, ağladılar, toplandılar, ölmüştük... Fotoğraf:Beykoz C.Mıhçı |
Kalemine sağlık üstad, çok söze ne hacet, amma ve lakin ne söylesek de az.
Daim olsun. Yine son derece etki bırakan bir şiir. Devamını dilerim.