![]() İçi Geçmiş Deniz Kabuğu
Vakit öyle doldu ki bekleyişin kıyısında
Adeta kana susamış sonu ne olacak diye, Hiç düşünmeyen bir katil gibiyim. Acımasızlığın elleriyle sırtıma saplanan, Bıçakların kesiği kadar en derindeyim. Ne kadar haykırsam da çaresi yok. Bilirim bu karanlığın içinde bilinmezdeyim. Su kadar berrak nefes kadar hafif, Bir meleğin öpücüğü parçalar ten iklimini. İlk nefeste anlayamazsın parçalar götürür. Kalbinde nefes almaya yer bulamazsın. Aşk ateşli bir küldür yakmadan parçalar. Köprünün ortasında dönüşür yıkımı ağır, Bir büyük göç gibi terk edişin izlemi başlar. Suskunluğun çıkmaz sokağında. Cesedimle ruhum bir olmuş gölgesini arar. Siyaha boyanmış meczup hayaller, Peşi sıra dili baygın suskun bir rüzgar. Kalp atışlarında kusursuz bir irşad’la. Maviyi siyah örtülerle susturdum. Mabedime şeffaf bir ruh üflenirken, Alfabedeki tüm harflere taşıtırken iç sesimi. Kalemin ucunda özgürlüğü sıkışmış nabızlarla, Kağıttan bir gemi uçsuz denize hüküm eder. Çılgın bir girdap içinde yazılır kayboluşun şarkısı. Zamanın içinde köreren hisler sanki, Silinmeyen tende derin tırnak izi. Nefesleri ağırlaşan bir yağmur’un, Son sancısı düşüyor temmuz gecesi. Kutsanmış meleklerin toplantısı var gecede. Ele alınır sayfalara düşen sözcük intiharları. Değişime başlar kan içi hücrelere, Zarar veren tüm sızıların yapılandırması. Kronik ağırlar düş sancıların sendromu, Gözlerin çizgi bitiminde haritalar çizdirir. Gizlenen ölüm çarmıha gerilir odalarda. Miladı dolan sahte kıvrak gülüşler, Tebessümlerin senfonisi dağlarında silinir. Dil perdesinde sahtedir dozu yüksek, Günü birlik yalan sevişmeler. Nefse aşık duygular içi geçmiş, DENİZ KABUĞUNUN kıyıya son vurgunudur. Yıkık viran edilmiş nefeslerimin kenti, Uslanmaz yorgun mezarlara şimdi sustu. Depresif uslanmazlığın karanlık öyküsü, Parantez içinden göç etmiş kimsesizliktir. Hüzün çıkmazında berrakça bir bulutsuzluk, Kırık kadehten içilen sanrı gibidir. Avuçlarımda gün batımı saflığın ıssızlığıdır. Çarmıha gerilen anlamsızlıkla tıkanıktır sesim. Kendimden öte menzilim şaştı. Yüzüm silinmiş çatlayan aynada. Duvarlardan gizlenen yüzümün fonunda, Aksayan sol yanımla sıkışan nefesimle, Bitmez bildiğin ne varsa herşeyim o kadar... Erhan Çuhadar Sabır Gemisinin Kaptanı |