ELLERİNİ BENDE UNUTMAYI HİÇ İSTEDİN Mİ
Bu sabah Lelia dev bir tırnak makasını
boynuma yerleştirmeye çalışırken uyandım Dün gece derin kesmişim tırnağımı hâlâ kendince tarifini yapıyor acının Belli ki bugün sevmeyecek beni Yüz vermeyip balkona çıktım yanımda sigaram ve sade Türk kahvesi Bir kelebek -hatta bir melek- sevebilir beni diye düşündüm Lelia kanatlarından tutmadığım için faydacı bir yaklaşımla Bir taksi şoförü ya da klima satıcısı sevebilir yetecek kadar param varsa Bir iğde ağacı az pişmiş yumurta Sözlükten rastgele seçilmiş bir kelime sevebilir Eski bir Seiko 5 saati ve 60 / 64 arası ayetler Neml Suresindeki Sahi Lelia sen beni sevmeyi hiç istedin mi? Beni slogan atmaya götürseydin eril enerjimle beslenip durmak yerine ya da maçlarda tezahürata işe yarardım Köpeklerin olduğu sokaklardan gazetelere manşet olma diye usulünce geçirebilirdim İlk ben dönebilirdim köşe başlarından gecelerin sır saklayan karanlığında İçtiğin sigaranın izmaritlerini ellerin yanmasın diye düzgünce basabilirdim kül tablasına Ellerin demişken Lelia sen bir gün ellerini bakkalda unutmuştun para üstünü aldıktan sonra Bir başka gün sahilde deniz kabuklarını topladıktan sonra Bir başka gün de masada çayını karıştırdıktan sonra Sen ellerini bende unutmayı hiç istedin mi Lelia? Bahçeye çıktım ağlayan yaprakları topladım Ihlamurlarla konuştum Cılız kedinin yarasına merhem sürdüm Merhaba diyen yetimi delik papuçlarından sevdim Sonra annemin küçük küreğini gördüm Lelia bu kürek severdi beni diye düşündüm Babamın malazlar kibriti Karıncaların rızık çizgisi Saçlarının kokusu serçe parmağımdaki Şükran Belen’in –özellikle sf 71,95,211,264- Kayıp Nefes’i Sahi Lelia bana bir şiire sarılmak ister gibi sarılmayı hiç istedin mi? Not: Sabah kapının önünde bir ambulans durmuştu Lelia Tevfik amca için gelmiş Akrabaları hemen Almanya’daki kızlarına haber vermişler Mini eteksiz gelin ve yanınızda siyah bir yazma bulundurun bile demişler Bir çekirge iki kez sıçradı kapının önünde Nefise teyze tesbihini çıkarıp Allah ile konuştu Sahi Lelia sen hiç benim için Allah’a cümle kurdun mu? Özgür SARAÇ/Râzı |
İmge krallığından uzak, laf olsun diye laf salatası yapmayan , hüznü acıtmadan koyup öze çeken, ne bileyim diyemedim dedim bilemedim.
Söyleşi, film ve roman aromalı güzeldi işte...
Sabah bir daha gelip sindirerek okumak istiyorum tüm dikkatimi vererek.
Tebrikler...